PARLEMENTOYA GİRMENİN HÜKMÜ
Şehid Abdullah Azzam; "Allah'ın indirdikleri ile hükmetmeyen, Allah'ın şeriatına ve Resulullah'ın sünnetine zıt bir kanun koyan, o kanunu uygun gören veya destekleyip imzalayan kimseler için kafir olurlar ve İslam milletinden çıkarlar" dedikten sonra, "beşeri sistemlerin gölgesinde parlementoya girmenin hükmü" konusuna değinmiştir. Bu konu son dönemde İslam aleminde çok sorulduğu için bu konu hakkında müstakil bir bölüm açmayı uygun gördük.Şehid Abdullah Azzam'a parlementoya girmenin hükmü soruldu. O şöyle cevap verdi: "Parlemento bakanlar kurulu tarafından çıkarılmış kanunları inceleyen bir mercidir. Allah'ın indirdikleri hariç kanun yapmak insanı dinden çıkarır. Dolayısı ile parlemento beşeri kanunlara uyarsa dini ve akidevi yönden büyük bir tehlikededir.(Bu paragraftan da anlaşıldığı gibi Arap ülkelerinde ki parlamentolar direk olarak kanun çıkaran bir kurum değil, bilakis çıkan kanunları inceleyen bir kurumdur.(y.y)Ama şayet müslümanların maslahatı ve kafir sistemi durdurup karşı çıkmak için parlementoya girseler bu konu müslümanların genel maslahatına bağlıdır. Müslümanlar için hangisi güzel olursa onu yapması gerekir. Fakat harama girmemek şartıyla. " Maslahatın genel şartları: 1- Maslahat Şeriat sahihinin maksatlarına uygun olup asli hükümlere muhalif olmamalı ve açık naslara aykırılık teşkil etmemelidir. 2-Maslahat selim akıl sahipleri tarafından anlaşılabilen bir nitelik arz etmelidir. 3-Maslahatın zaruret olması ya bir zaruretin muhafazası yada bir güçlüğün defi için olmalıdır, (y.y) Nevap (vekil) kelimesi naibin çoğuludur. Bu kelime vekil manasına gelen naibin mi, yoksa musibet manasına gelen naibenin mi çoğulu olduğunu bilemiyoruz. Zira bunların çoğu vekil değil musibettir. Ve şu anda memleketimizde ki parlemento da bir oyuncak gibidir. Haşim er-Rıfai, parlemento, Abdunnasır, ve benzeri şeyler hakkında yazdığı "Hatırat Şiirlerinde şunları zikrediyor:
Ey Nasır! işte milletvekillerini Onları çocuk oyuncağı gibi Dilediğin şekilde hareket ettirebilirsin Senin arzuladığın bir şeyde Ağızlarını dahi açmazlar Biz çok iyi biliyoruz ki onlar sırf Konuştuğunda seni alkışlamak için Oraya biriktirilmişlerdir.Senden önce zulmetmek zehirli bir mantarken, Şimdi zulüm senin elinde organizeli bir örgüt oldu.
İslam'a zıt sadece tek bir kanunu dahi desteklemek, imzalamak, doğrulamak parlamentonun hakkı değildir. Kim ki İslam'a zıt sadece tek bir kanunu dahi uygun görürse, İslam milletinden çıkar. Mesela erkek ve kadın eşittir kanunu gibi.İslam'a zıt bir kanuna karşı çıkması tüm parlamenterler üzerine vaciptir. Şayet o kanuna karşı çıkmayıp uygun görseler İslam dininden çıkarlar. Yalnız biz parlamentoya dinimizi ve davamızı anlatmak için girersek o zaman bir beis yoktur. Fakat bakanlar meclisine girilemez. Çünkü bakanlar meclisi kanunu uygulayan yerdir. Müslümanlar oraya giremez. Ama parlamento ise, devleti gözeten bir yer olduğu için istediğini söyleyebilirsin. Bakanlar meclisi ise öyle değildir.Bizim için parlamentoya girip onların rüşvetçi olduğunu veya hırsız olduğunu ve hain olduğunu açıklamamızda şayet devlet izin verirse bir beis yoktur inşaallah.Sonuçta bu benim görüşümdür. Bu fetvada doğruda olabilirim yanlışta olabilirim Şayet yanlış yaparsam şeytandan, isabet etmişsem Allah'tandır. Allah'tan temennim hakkı bildirsin, batıldan uzaklaştırsın."Anlattıklarımızdan şunu özetleyebiliriz: Şehid Abdullah Azzam bazı şartlar dahilinde parlamentoya girilmesini caiz görüyor. O şartlar şunlardır:
1-Beşeri sistemlere karşı olmak ve durdurulması niyeti ile girmek.
2-Şer'i bir maslahatı gözetmek. Mesela İslam davasına yardım ve müdafaa etmek. Zulme karşı durmak, toplumun kanını içen hırsızları ve hainleri belirlemek için...vs
3-Allah'ın kitabına, Resulullah'ın sünnetine zıt hiç bir kanunu desteklemeyip imzalamamak. Şayet bir madde dahi imzalayıp uyarsa kafir olur İslam milletinden çıkar. ''Daha önce de belirttiğimiz gibi Arap ülkelerinde mevcut parlamenter sistem ile Türkiye sınırlarındaki parlamenter sistem yapıları itibarı ile tamamen farklılık arz etmekledir. Türkiye'deki parlamento. Kanun çıkaran bir kurumdur. Ve yine Türk parlamentosuna haram sınırlarını çiğnemeden girebilmek kesinlikle mümkün değildir. Hatta ve hatta parlamentoya giden yolda her adım küfür ve sirk filleri ile doludur. Daha ilk adımda demokrasinin korunması için edilen bağlılık yeminini buna örnek olarak verebiliriz.Tamamen küfür sözleri ile dolu bu yemin metni hangi maksatla ve hangi niyetle söylenirse söylensin kesinlikle sahibini İslam sınırları içerisinden çıkarmaktadır, (çünkü bilinen bir kuraldır ki ikrah şartları haricinde küfür sözlerini ikrar etmek kesinlikle küfürdür. Yine bugünkü parlamento işlevi itibarı ile Allah'ın dinine düşman olmuş bir yapı sergilemektedir. Çıkartılan her kanun Allah'ın kitabından kaynaklanmayıp beşeri iradelerin ürünüdür. Bu şartlar altında kim ki maslahat icabı bu parlamentoya girilebileceğini iddia ederse tamamen hiç bir ilmi temele dayanmayan bir iddiada bulunmuş olur. Açık olarak söyleyebiliriz ki: bu parlamentoya ne amaçla olursa olsun girmek de. Ve yine. ne amaçla olursa olsun girilebilineceğini iddia etmek de sahibini Allah'a karsı müşrik ve kafir durumuna düşürmektedir. (y.y)
( Abdullah Azzam “ HAKİMİYET MEVHUMU “ kitabından alınmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder