Sert olmayalım , particilere karşı yumuşak davranalım
“Bizim öyle sert,katı,uzlaşmaz bir görünüm ortaya koymamıza gerek yok.Çünkü hoşgörülü, yumuşak, sevgi ile muamele her kapıyı açar. Hem biz herkesi sevmeliyiz. Tüm insanlarla ya dinde kardeşiz ya da hilkatte kardeşiz. Müslüman olsun olmasın her insana sevgi ile muamele etmeli, hoşgörülü, uzlaşmacı olmalıyız.O zaman onları da karşımıza almış olmayız.Onların bize düşmanlık yapmalarından, zararlarından korunmuş oluruz. İslâm’a hizmet faaliyetlerimizi de bir yandan-sürdürürüz.” diyorlar
******Kafirlere, zalimlere hümanist duygularla yumuşak, hoşgörülü, uzlaşmacı ve sevgiyle muamele yaklaşımına gelince bunu da Allah’u Teâla kesinlikle reddediyor:“O halde (hakikati) yalanlayanlara tabi olma. Onlar isterler ki, sen yumuşak davranasın da onlar da sana yumuşak davransınlar.” (Kalem: 8-9)
Görüldüğü gibi ayeti kerimede Allah’u Teâla Resulü’nün şahsında onun ümmetine kafirlere karşı tavizkâr tavır almayı yasaklıyor.Allah’u Teâla kafirlerin içyüzünü bize apaçık bildirerek onlara karşı takınmamız gereken tavrı şöyle açıklıyor:“Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri (kafirleri) sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten geri kalmazlar. Size sıkıntı verecek şeyleri isteyip dururlar.Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından (dökülen sözlerden) belli olmuştur. içlerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür.Eğer düşünüp anlıyorsanız, herhalde ayetlerimizi size açıklamış oluruz.işte siz öyle kimselersiniz ki, onlar sizi sevmedikleri halde siz onları seversiniz.Siz bütünüyle Kitaba inanırsınız.Onlar ise, sizinle karşılaştıklarında inandık derler.Kendi başlarına kaldıklarında da size olan kinlerinden dolayı parmaklarını ısırırlar. Kininizle geberin! deyiver.Size bir iyilik hafifçe dokunursa, bu onları tasalandırır. Başınıza bir musibet gelirse, buna da sevinirler. Eğer sabreder ve Allah’tan korkarsanız, onların hilesi size hiçbir zarar vermez. şüphesiz Allah, onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.”(Al-i İmran:118-120)
İşte bu ayet-i kerimelerle Allah’u Teâla kafirlerin içyüzünü bize böylece apaçık bir şekilde beyan ediyor. Bu hakikatleri bildikten sonra biz Müslümanların onlara karşı tavrı elbette hoşgörü sevgi değil de nefret ve düşman tavrı olmalıdır. Onlara sevgi gösterileri hem boşunadır hem de Allah’u Teâla’nın tasvip etmediği bir tavır olur.Onlar bizim hakkımızda hiç hayır ve iyilik istemediklerine göre “gelin demokratik arenaya girin, demokratik mücadele ile istediklerinizi elde edin” diyorlarsa bilelim ki bu bizim hayrımıza değildir. Eğer aklediyorsak onların bu davetlerine icabet etmeyiz. Eğer icabet ediyorsak çok aptalca, akılsızca bir iş yapıyoruz. Allah’ın sözüne kulak asmıyoruz demektir.Onların bize karşı kurdukları hile, tuzak ve düşmanlıklarından kurtulmanın yolu, onlara sevgi gösterilerinde bulunmak ve onlardan görünme gayreti içine düşmek onların arasında koşuşturmak değil sadece ve sadece Allah’ın şeriatına bağlanmaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder