tag:blogger.com,1999:blog-23032061839498955332024-03-21T19:06:47.491-07:00ŞİRK ve KÜFÜRMehmet Selim Polatmehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.comBlogger93125tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-55856374541715917242009-03-29T00:18:00.000-07:002009-03-29T00:19:51.478-07:00Demokratik çalışma ve amel ilişkisi<div dir="ltr"><p style="TEXT-INDENT: 14.75pt; LINE-HEIGHT: 13.3pt"><span style="FONT-SIZE: 14pt"><span style="font-size:130%;"><div style="DISPLAY: block; TEXT-ALIGN: left"><a href="http://sites.google.com/site/dindensapmalar/Home/islam-da-laiklik-yoktur/tuerkiye-de-laiklik-atatuerk-cueluek-ve-demokrasi/demokratik-calisma-ve-amel-iliskisi/images.jpg?attredirects=0" imageanchor="1"><img src="http://sites.google.com/site/dindensapmalar/_/rsrc/1236012419352/Home/islam-da-laiklik-yoktur/tuerkiye-de-laiklik-atatuerk-cueluek-ve-demokrasi/demokratik-calisma-ve-amel-iliskisi/images.jpg" border="0" /></a></div><strong><span style="font-size:6;">Demokratik Çalışma ve Amel ilişkisi :</span></strong> </span></span><p></p><p></p><p></p><p></p><div><span style="font-size:130%;">İslam adına , müslüman olarak belli bir partinin çalışmalarına katılan kimselerin yaptıkları bu iş, sıhhat şartlarını taşısın taşımasın bir ameldir. </span></div><div><span style="font-size:130%;">Bu amelde bulunan kimselere bunu neden yaptıklarını soracak olursak </span></div><div><span style="font-size:130%;">“ İslam ‘ı hakim kılmak için. </span></div><div><span style="font-size:130%;">“ ya da “ İslam’ın hakim olabilmesi için uygun olmayan bir zemini uygun hale getirebilmek için “ diye cevap vereceklerdir. </span></div><div><span style="font-size:130%;">Ancak bu konuda hatırlanması ve bu gerekçeyi ileri sürenlere hatırlatılması gereken bir husus vardır. </span></div><div><span style="font-size:130%;">İslam’ın hakim kılınması için Allah ve Rasulu tarafından öngörülmüş bir yol,bir yöntem,bir süreç yok mudur?. </span></div><div><span style="font-size:130%;">Bizler bu konuda şeriaatte bir boşluk olmadığına inanıyoruz. </span></div><div><span style="font-size:130%;">Dolayısı ile bu konuda izlenmesi gereken yolun belirleyici çizgilerinin ne olduğu hususunda herhangi bir kapalılık olduğuna inanmıyoruz. </span></div><div><span style="font-size:130%;">Bu konuda kısa olarak şunları hatırlatmakta fayda vardır. </span></div><p><span style="font-size:130%;">İslam’ın hakim kılınma süreci; başta Hz. Peygamber‘in siretinden (hayatı) olmak üzere , peygamberlerin bize nakledilen sahih uygulamalarından öğrendiğimize göre ; belli başlı 3 karakteristik aşama arzeder. </span></p><p><span style="font-size:130%;">Bu aşamalar birbirinden kopuk ve ayrı değil, aksine birbirini tamamlayıcıdır. </span></p><p><span style="font-size:130%;">Bunlar ise </span></p><p><span style="font-size:130%;">1- Tebliğ </span></p><p><span style="font-size:130%;">2- Hicret </span></p><p><span style="font-size:130%;">3- Cihad </span></p><div><span style="font-size:130%;">Daveti, tebliği kabul eden müminler, davetçi etrafında toplanır, belli bir dönem sonra egemen düzen bunlara sadece <strong>“Rabbımız Allah’tır.“</strong> dedikleri için baskı ve zulumler yapmaya, onları davalarından uzaklaştırmaya çalışır. </span></div><div><span style="font-size:130%;">Böylece Hak davanın takipçileri ile cahili düzen arasında bir mücadele başlar. </span></div><div><span style="font-size:130%;">Bu mücadele sırasında kimisi davası yolunda, </span></div><div><span style="font-size:130%;">İmanı uğrunda şehid düşer, </span></div><div><span style="font-size:130%;">Kimisi maazallah irtidat eder, </span></div><div><span style="font-size:130%;">Kimisi de, Allah kendileri ile zalim ve cahili kavimleri arasında hak ile hükmünü verinceye kadar sabreder, </span></div><div><span style="font-size:130%;">İzlemesi gereken çizgiden sapmaz, taviz vermeye yanaşmaz. </span></div><div><span style="font-size:130%;">Peygamberlerin İslam’ı egemen kılmak sürecinde izledikleri yol ve bu yolun izlenmesi esnasında karşılaşılan manzara kısaca budur!. </span></div><div><span style="font-size:130%;">Bu yolun ısrarla izlemenin dünyada mutlaka İslam’ın hakimiyeti ile sonuçlanması şartı ya da garantisi yoktur.Fakat bu yolu tavizsiz bir şekilde izlemeye devam edenlerin, salih bir amelde aranan diğer şartlara da sahip olmaları şartıyla, bu uğurdaki, mücadelelerinin mükafatını alacaklarında şüphe yoktur. </span></div><div><span style="font-size:130%;">Buna uygun olmayan herhangi bir yol, İslam’ın bu konudaki değer hükümlerine göre en azından merdut bir bid’attir.</span></div><div><span style="font-size:130%;"><a href="http://sites.google.com/site/dindensapmalar/Home/islam-da-laiklik-yoktur/tuerkiye-de-laiklik-atatuerk-cueluek-ve-demokrasi/demokratik-calisma-ve-amel-iliskisi">http://sites.google.com/site/dindensapmalar/Home/islam-da-laiklik-yoktur/tuerkiye-de-laiklik-atatuerk-cueluek-ve-demokrasi/demokratik-calisma-ve-amel-iliskisi</a></span></div></div>mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-76966724190792153862008-05-25T02:56:00.000-07:002008-05-25T02:57:05.518-07:00Namazın Terki<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt; TEXT-ALIGN: center" align="center"><b style="mso-bidi-font-weight: normal"><span style="FONT-SIZE: 16pt"><img height="82" alt="NAMAZIN TERKİ" src="file:///C:/DOCUME~1/msp/LOCALS~1/Temp/msohtml1/01/clip_image001.gif" width="408" shapes="_x0000_i1025" /><?xml:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /><o:p></o:p></span></b></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in"><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">ترك الصلاة عمدًا وإخراجهاعن وقتهاتهاوونًا</span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333"><o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: right" align="left"><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">الحديث التاسع والعشرون</span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 20pt; COLOR: #333333"><o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: right" align="left"><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">عَنْ جابرِ بنِ عَبْدِاللَّهِ رضيَ اللَّهُ</span><span dir="ltr"></span><span lang="AR-SA" dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span> </span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">عنهما قالَ</span><span dir="ltr"></span><span lang="AR-SA" dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span> </span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">َقالَ رَسولَ اللَّهِ صلى اللّه عليه وسلّم</span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span> ][: </span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">بَيْنَ الرَّجلِ وَبَيْنَ الكُفْرِ تَرْكُ الصَّلاَةِ</span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span>[<o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span style="mso-spacerun: yes"> </span></span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">رواه أحمدومسلم</span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333"><o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt"><span style="font-family:Times New Roman;"><span lang="AR-SA" dir="rtl"><span style="mso-tab-count: 1"> </span><span style="mso-spacerun: yes"> </span></span>Yirmidokuzuncu Hadis-i Şerif.</span></p><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt"><span style="font-family:Times New Roman;">Abdullah oğlu Cabir’den(RA):(1)</span></p><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt"><b style="mso-bidi-font-weight: normal"><span style="FONT-SIZE: 16pt"><span style="font-family:Times New Roman;">[Kişi ile küfür arasında namazın terki vardır.]<o:p></o:p></span></span></b></p><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt"><span style="font-family:Times New Roman;">(Ahmed ve Müslim)</span></p><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt"><span style="FONT-SIZE: 14pt"><span style="font-family:Times New Roman;">İZAHI: namazın ihtimamına(mühim olduğuna)binaen zikretmiştir.Çünkü namaza inanmıyarak terk eden kafir olduğu gibi,Oruç,zekat ve hacca inanmıyarak terk edenler de kafir olur.Yani namaza iman etmiyerek terk eden küfrün içine yuvarlanır.Fakat farziyetine inandığı halde tenbelliğinden terk edenler günahkar olur;beher namaz için-tevbesiz ölürse-yetmiş sene cehennem azabını Allah’ın izniyle çekmesi muhakkaktır.Allah dilerse af da edebilir.(Muhakkak Allah(şirk ve küfürden başka dilediği kimselerin bütün günahlarını afveder.Şüphesiz ki,çok bağış ve bol rahmet sahibidir.)(Ez-Zümer suresi,ayet:53)<o:p></o:p></span></span></p><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt"><span style="font-family:Times New Roman;">__________________</span></p><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt"><span style="font-family:Times New Roman;">(1)Hadisin ravisi olan Cabir (RA),Ensar’ın selemi boyuna mensup Amr oğlu Abdullah’ın oğludur.Ebu Abdullah,Ebu Abdurrahman,ve Ebu Muhammed künyeleri ile meşhurdur.Peygamberimizden çok hadis rivayet etmiştir.Bedir ve Uhud hariç bütün savaşlara iştirak etmiştir.Cemel gecesinde Resulullah(SAS),bu zat için yirmibeş def’a af dilemiştir.Medine’de iki gözü a’ma olduktan sonra hicretin yetmişdördüncü senesinde doksandört yaşında en son sahabi olarak vefat etmiştir.<o:p></o:p></span></p>mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-7751299138626674602008-05-24T10:44:00.000-07:002008-05-24T10:45:31.395-07:00Namazın Terki-2<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt; TEXT-ALIGN: center" align="center"><b style="mso-bidi-font-weight: normal"><span style="FONT-SIZE: 16pt"><span style="font-family:Times New Roman;">NAMAZIN TERKİ<?xml:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /><o:p></o:p></span></span></b></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in"><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">الحديث</span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 14pt; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'"><span style="color:#0000ff;"> </span></span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">الثانِي واللاثون</span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333"><o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: right" align="left"><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">وعَنْ أنسِ بنِ ملِكٍ رضيَ اللّهُ عنهُ قالَ قالَ</span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333"><o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: right" align="left"><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">رَسولَ اللّهِ صلي اللّه عليه وسلم</span><span dir="ltr"></span><span lang="AR-SA" dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span> </span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">مَنْ تَرَكَ الصَّلاةَ مُتَعَمِّدًافَقَدْ كَفَرَ جِهارًا</span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span>.<o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">رواه الطبراني في اللأوسط</span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333"><o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt"><span style="font-family:Times New Roman;">Otuzuncu Hadis-i Şerif:</span></p><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt"><span style="FONT-SIZE: 14pt"><span style="font-family:Times New Roman;">Malik oğlu Enes’den (RA):<o:p></o:p></span></span></p><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt"><span style="font-family:Times New Roman;"><span style="FONT-SIZE: 16pt">[Namazın (farziyyetine inanmıyarak)kasden terk eden,açıkça kafir olur.]</span> (Taberani,Evsete).</span></p><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt"><span style="font-family:Times New Roman;">______________________</span></p><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt"><i style="mso-bidi-font-style: normal"><span style="FONT-SIZE: 14pt"><span style="font-family:Times New Roman;">İZAHI: Bazı mezheblerde namazın farziyetine inanmayan mürted hükmüne tabidir.Eğer namaz kılmayan kadın ise,namaz kıldırtması kocasının vazifesidir.<o:p></o:p></span></span></i></p>mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-76634789856830253692008-05-24T10:28:00.000-07:002008-05-24T10:29:59.508-07:00Kadının Namazı<p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in"><span style="font-size:6;"><span lang="AR-SA" style="COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">أَلنِّسَاءِيَّاتْ</span><span dir="ltr" style="COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><?xml:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /><o:p></o:p></span></span></p><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt; TEXT-ALIGN: center" align="center"><b style="mso-bidi-font-weight: normal"><span style="FONT-SIZE: 16pt"><span style="font-family:Times New Roman;">KADININ NAMAZI EVİNDE OLMALIDIR<o:p></o:p></span></span></b></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in"><span dir="ltr" style="COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span style="font-size:6;"><span style="mso-spacerun: yes"> </span>-2</span></span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 20pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">صلاة المرأة في بيتها</span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: right" align="left"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span style="mso-spacerun: yes"> </span><span style="mso-spacerun: yes"> </span>-25</span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">الحديث الخامس والعشرون</span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span>: <o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: right" align="left"><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">عَنْ أُمِّ حُمَيهدٍ امهرَأَةِأَبي حُمَيْدٍالسَّاعِدِيِّ</span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span><span style="mso-spacerun: yes"> </span></span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">رَضِيَ اللَّهُ عَنْهَاأَنَّهَاجَاءَتْ إِلَىالنَّبِيِّ</span><span dir="ltr"></span><span lang="AR-SA" dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span> </span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">صل اللّهعليه وسلّم</span><span dir="ltr"></span><span lang="AR-SA" dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span> </span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">فَقَالَتْ</span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span> :<o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: right" align="left"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span style="mso-spacerun: yes"> </span></span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">يَارَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أَحَبُّ الصَّلاَةََ مَعَكَ</span><span dir="ltr"></span><span lang="AR-SA" dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span> </span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">قَالَ قَدْعَلِمتُ أَنَّكِ تُحِبِّينَالصَّلاَةَََ مَعي وَصَلاَتُك فِي بَيْتَك خََيْرٌمِنْ صَلاَتِك فِي حُجْرَتِك</span><span dir="ltr"></span><span lang="AR-SA" dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span> </span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">وَصَلاَتُكِ فَي حُجْرتِكِ خَْرٌ مِنْ صَلاَتِك</span><span dir="ltr"></span><span lang="AR-SA" dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span> </span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">فِي دَارِكِ خََيْرٌ منْ صَلاَتِكِ فِي مَسْجِدِ قَوْمَكِ وَصَلاَتُكِ فِي مَسْجِدِ قَوْمِكِ خَيْرٌ مِنْ مَسْجِدي قَالَ فَأَمَرْتْ فبُنِيَ لَهَا َمَسْجدٌفِي أَقْصى شَيْءٍ مِنْ بَيْتِهَا وأَظْلَمِه وَكََانَتْ نُصَلِّي فِيهِ حَتَّى لَقِيَتْ اللَّهَ عَزَّ وَجلَّ </span><span dir="ltr"></span><span lang="AR-SA" dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span><span style="mso-spacerun: yes"> </span></span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'">.<o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-ansi-font-weight: bold">رواه أحمدوابن حيان</span><b style="mso-bidi-font-weight: normal"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><o:p></o:p></span></b></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><b style="mso-bidi-font-weight: normal"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'">Yirmi Beşinci Hadis:</span></b><b style="mso-bidi-font-weight: normal"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 12pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><o:p></o:p></span></b></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><b style="mso-bidi-font-weight: normal"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 12pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'">Ebu Hümeyd Es-Sadi’nin Hanımı Ümmü Hümeyd (RD)’den:<o:p></o:p></span></b></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'">[Resulüllah (SAS)’a gelip,(Ey Allah’ın Resulü seninle beraber namaz kılmayı seviyorum(ne buyurulur?.]<o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'">Resullüllah (SAV):[Benimle namaz kılmayı sevdiğini biliyorum.Fakat bilmiş ol ki, (namazın için yapılmış) evinde kıldığın namaz.evin açık bir yerinde,odanda kıldığın namazdan daha hayırlıdır.Odanda kıldığın namaz,evin açık bir yerinde (salonda) kıldığın namazdan daha hayırlıdır.(umuma açık) evinde kıldığın namazın,mahallen ve kavmine mahsus mescide kıldığın namazdan daha üstün ve hayırlıdır.Kavmine aid camideki namazın,bu cami-i şerifimde kılınan namazından daha hayırlıdır.]</span><i style="mso-bidi-font-style: normal"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><o:p></o:p></span></i></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><i style="mso-bidi-font-style: normal"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'">[Hadisin ravisi der:Bu kadıncağıza,emir ettiği gibi;evin en derin ve karanlık köşesinde kendisine has bir mescid yapıldı.Allah’a vasıl oluncaya kadar orada namazını kılmaya devam etti.]<o:p></o:p></span></i></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: justify"><b style="mso-bidi-font-weight: normal"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 12pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'">(Ahmed ve İbn-i Hibban rivayet ettiler)</span></b><b style="mso-bidi-font-weight: normal"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 12pt; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><o:p></o:p></span></b></p>mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-14907020954908243452008-05-24T10:26:00.000-07:002008-05-24T10:28:15.346-07:00Kadın<p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: right; tab-stops: 148.35pt center 3.15in left 250.5pt 256.5pt right 5.8in" align="left"><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">KADININ TÜMÜ AVRETTİR</span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: right; tab-stops: 148.35pt center 3.15in left 250.5pt 256.5pt right 5.8in" align="right"><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">الحديث اسادس والعشرون</span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333"><?xml:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /><o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: right" align="left"><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">عَنِ ابْنِ عُمَرَ رَضِي اللَّهُ عَنْهما عَنْ رَسول اللَّهِ صلّى اللَّه عليه وسلّم قَالَ </span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span>:</span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">المَرْأَةُعَوْرَةٌ وَإِنْهَا إِذا خَرَجَتْ مِنْ بَيْتِهَا اسْتَشْرَ فَهَا الشَّيْطَانُ وَإِنَّهَالاَتَسْكُونُ أقْرَبَ إِلى اللَّهِ مِنْهَا فِي قَعْرِ بَيْتِهَا</span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span>.<o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333"><o:p><span style="font-family:Times New Roman;"> </span></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'">Yirmi Altıncı Hadis.<o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'">İbn-i Ömer’den(RA):<o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'">[Kadının tümü avrettir.Muhakkak ki,kadın evinden çıkınca şeytan onu gözetir.Kadının Allah’a en yakın olduğu vakit,evinin derinliğine gömüldüğü vakittir.]<i style="mso-bidi-font-style: normal"><o:p></o:p></i></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><i style="mso-bidi-font-style: normal"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'">İZAHI</span></i><i style="mso-bidi-font-style: normal"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'">: (kadının tümü avrettir) İfadesi,kadının bedeninin örtülü olmasının lazım olduğunu belirtiyor.Hanefi mezhebi hariç,diğer mezheplerde gerek namazda,gerek namaz dışında eller ve yüz dahil kadının bütün bedeni avrettir.Hür bir kadının avreti,Hanefi mezhebinde aşağıdaki tafsilata göre beyan edilmiştir.<o:p></o:p></span></i></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><i style="mso-bidi-font-style: normal"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span style="mso-spacerun: yes"> </span>Hür kadının bütün bedeni avrettir.Ancak yüz el ve ayaklar müstesna.Bunlar avret olmakla beraber açık bulunursa namazı ifsad etmez.Hür hanım saçı ve örgüleri de fetvaya göre avrettir.gösterilmesi caiz değildir.<o:p></o:p></span></i></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><i style="mso-bidi-font-style: normal"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'">Hülasa:Hiçbir zaman hür kadının açık-saçık gezmesi şer’an caiz olmadığı gibi meleklerin lanetine de sebeb olur.Ancak,evin dahilinde namahrem bulunmazsa veya ani olarak namahremin girmesi muhtemel değil ise,o zaman açılması zaruri olan-baş,kol,gerdan,ayak gibi-yerlerini açabilir.<o:p></o:p></span></i></p>mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-7305338639716166012008-05-24T10:24:00.000-07:002008-05-24T10:25:45.388-07:00Kadının Namazı-2<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt"><span style="font-family:Times New Roman;">NAMAZIN TERKİ<span style="COLOR: #333333"><?xml:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /><o:p></o:p></span></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in"><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">الحديث الثلاثون</span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333"><o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: right" align="left"><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">وعَنْ بُرَيْدَةَ رَضيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ سَمِعْتُ</span><span dir="ltr"></span><span lang="AR-SA" dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span> </span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">رَسولَ اللَّهِ صلى اللّه عليه</span><span dir="ltr"></span><span lang="AR-SA" dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span> </span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">وسلم</span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span>. </span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">يَقولُ</span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span>:</span><span dir="rtl"></span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'"><span dir="rtl"></span> العَهْدُ الذي بَيْنَنَاوَبَيْنَهُمْ الصَّلاَةُفَمَنْ تَرَكَهَا فَقَدْ كَفَرَ</span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span>.<o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">رواه أحمدوأبوداود</span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333"><o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt"><span style="COLOR: #333333"><span style="font-family:Times New Roman;">Otuzuncu Hadis-i Şerif:<o:p></o:p></span></span></p><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt"><span style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333"><span style="font-family:Times New Roman;">Büreyde’den((RA):<o:p></o:p></span></span></p><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt"><span style="font-family:Times New Roman;"><span style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333">{Bizimle onlar arasındaki ahid(söz ve emniyet)namazdır.O halde namazı terk eden küfre düşer.)}</span><span style="COLOR: #333333"> (Ahmed ve Ebu Davud)<o:p></o:p></span></span></p><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt"><span style="COLOR: #333333"><span style="font-family:Times New Roman;">______________________<o:p></o:p></span></span></p><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt"><i style="mso-bidi-font-style: normal"><span style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333"><span style="font-family:Times New Roman;">İZAHI: Daha önce söylediğimiz gibi,namazın farziyetine inanmıyarak terk eden kafir olur.Yoksa gevşeklik göstererek farz olduğuna inandığı halde terk eden fasık ve günahkardır.Kafir olmaz.Fakat İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin içtihadına göre hapsolunur,dövülür ve kendisine az yemek verilir.Bu hal namaz kılıncaya kadar devam eder.<o:p></o:p></span></span></i></p>mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-60278109353978267162008-05-24T10:22:00.000-07:002008-05-24T10:23:45.731-07:00Kadının Namazı<p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in"><span style="font-size:6;"><span lang="AR-SA" style="COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">أَلنِّسَاءِيَّاتْ</span><span dir="ltr" style="COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><?xml:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /><o:p></o:p></span></span></p><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt; TEXT-ALIGN: center" align="center"><b style="mso-bidi-font-weight: normal"><span style="FONT-SIZE: 16pt"><span style="font-family:Times New Roman;">KADININ NAMAZI<span style="COLOR: #333333"><o:p></o:p></span></span></span></b></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in"><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">الحديث اسابع والعشرون</span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span>27- <o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: right" align="left"><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">عَنْ عَبْدِاللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ رَضيَ اللَّهُ عَنْهُ عَنِ النَّبي</span><span dir="ltr"></span><span lang="AR-SA" dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span> </span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">صلي اللّه عليه وسلّم</span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span>, </span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">قَالَ</span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span>:</span><span dir="rtl"></span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'"><span dir="rtl"></span> صَلاَةُ الْمَرْأَةِ فِي بَيْتِهَا أفْضَلُ مِنْ</span><span dir="ltr"></span><span lang="AR-SA" dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span> </span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">صَلاَتِهَافِي حُجْرَتِهَاوَصَلاتُهَافِي مِخْدَعِهَا أَفْضَلُ مِنْ</span><span dir="ltr"></span><span lang="AR-SA" dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span> </span><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'">صَلاَتِهَافِي بَيْتِهَا</span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><span dir="ltr"></span>[</span><span dir="rtl"></span><span style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'"><span dir="rtl"></span> </span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><span lang="AR-SA" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-hansi-font-family: 'Traditional Arabic'; mso-ansi-font-weight: bold">رواه أبوداود</span><b style="mso-bidi-font-weight: normal"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><o:p></o:p></span></b></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'">Mes’ud oğlu Abdullah’dan (RA).</span><b style="mso-bidi-font-weight: normal"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><o:p></o:p></span></b></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><b style="mso-bidi-font-weight: normal"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'">[Kadının(hususi ve dahili)odasındaki namazı,salondaki namazından üstündür.Evin içerisindeki yatak odasındaki namazı,umuma açık bulunan evde kılınan namazından daha üstündür.]<o:p></o:p></span></b></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: right" align="left"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'">(Ebu Davud)<span style="mso-spacerun: yes"> </span></span><b style="mso-bidi-font-weight: normal"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'"><o:p></o:p></span></b></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><b style="mso-bidi-font-weight: normal"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'">İZAHI:{Evindeki</span></b><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 16pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'">} </span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'">tabiri namaz için inşa edilen ev mescidini ifade etmektedir.Zira İslamın şa’şaalı devrinde her evin içinde kadınlara mahsus ev mescidleri vardı.<o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'">Bu hadis-i şerif ve benzerleri kadını evinden ayrılmamaya teşvik etmektedir.Çünkü İslamın şerefine yakışır hareket de ancak budur.<o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'">Allah’ın Resulü(SAV),kerimesi Hazreti Fatıme’den sordu:[Kadın için en hayırlısısı nedir?.]<o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'">Fatıme(RA):Erkeğe görünmemek ve erkeği görmemektir.]Bu cevap üzere Resulüllah kızını kucaklıyarak başından öptü.[Biri diğerinden olan bir nesildir.]mealindeki ayeti okudu</span><span dir="ltr" style="FONT-SIZE: 12pt; COLOR: #333333; FONT-FAMILY: 'Times New Roman'">.<b style="mso-bidi-font-weight: normal">(3.cild İhya-i Ulüm’d-din,Nikah bahsine bak).</b><o:p></o:p></span></p>mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-16746136862473658002008-05-24T10:03:00.001-07:002008-05-24T10:15:35.263-07:00Kadının Namazı<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt; TEXT-ALIGN: center" align="center"><b style="mso-bidi-font-weight: normal"><span style="font-family:Times New Roman;">KADININ NAMAZI EVİNDE MAKBULDÜR<span style="color:#333333;"><?xml:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /><o:p></o:p></span></span></b></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in"><span lang="AR-SA" style="FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'font-family:'Traditional Arabic';color:#333333;" >الحديث الثامن والعشرون</span><span dir="ltr" style="color:#333333;"><o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: right" align="left"><span lang="AR-SA" style="FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'font-family:'Traditional Arabic';color:#333333;" >عَنْ ابْنِ مَسْعودٍ رَضيَ اللَّهُ عَنْهُ</span><span dir="ltr"></span><span lang="AR-SA" dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';color:#333333;"><span dir="ltr"></span> </span><span lang="AR-SA" style="FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'font-family:'Traditional Arabic';color:#333333;" >قَالَ</span><span lang="AR-SA" style="FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'font-family:'Traditional Arabic';color:#333333;" > قَالَ</span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';color:#333333;"><span dir="ltr"></span>:</span><span dir="rtl"></span><span lang="AR-SA" style="FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'font-family:'Traditional Arabic';color:#333333;" ><span dir="rtl"></span> صلّى اللّه عليه وسلّم</span><span dir="ltr"></span><span lang="AR-SA" dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';color:#333333;"><span dir="ltr"></span> </span><span lang="AR-SA" style="FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'font-family:'Traditional Arabic';color:#333333;" >النِّساءُ عَوْرَةٌ وَإِنَّ الْمَرْأَةَََ لَتَخْرُجُ مِنْ بَيْتِهَاوَمَابِهاباسٌ فَيَسْتَشْرِفُهاالشَّيطانُ فَيَقولُ</span><span dir="ltr"></span><span lang="AR-SA" dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';color:#333333;"><span dir="ltr"></span> </span><span lang="AR-SA" style="FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'font-family:'Traditional Arabic';color:#333333;" >إِنَّكِ لاتَمُرِّينَ بِأحَدٍإِلاَّ أعْجبَتْهِ وإِنَّ المَرأةََ لَتَلْبِسُ ثِيَابَها فَيُقالُ أيْنَ تُريدين</span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';color:#333333;"><span dir="ltr"></span>.?</span><span dir="rtl"></span><span lang="AR-SA" style="FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'font-family:'Traditional Arabic';color:#333333;" ><span dir="rtl"></span> فَتقولُ أَعودُ مَريدضًا أَو أشْهَدُ جَنازَةً</span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';color:#333333;"><span dir="ltr"></span>.</span><span dir="rtl"></span><span lang="AR-SA" style="FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'font-family:'Traditional Arabic';color:#333333;" ><span dir="rtl"></span> أَوأُصَلِّي فِي مَسْجِدٍ وَمَاعَبَدَت امْرَأةٌربَّهامِثْلَ أَنْ تَعْبُدُهُ فِي مَسْجِدٍ</span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';color:#333333;"><span dir="ltr"></span>.</span><span dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';color:#333333;"><o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in"><span dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';color:#333333;">Yirmi sekizinci hadis<o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in"><span dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';color:#333333;">İbn-i Mes’ud’dan(RD)<o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><span dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';color:#333333;">[Kadınlar tamamen avrettir.Muhakkak kadın,günahsız olarak evinden çıkar,hemen kendisini gözeten şeytan yanına yaklaşır.(Sen kimin yanından geçersen o seni takdir eder ve güzelliğine hayran kalır.)der.Kadın süslendiğinde(Nereye gidiyorsun)denildiği zaman,(Hastayı ziyaret veya cenazeyi techiz veya camide namaz kılmaya gidiyorum.)der.Halbuki evinde olduğu gibi hiçbir yerde Rabbine ibadet etmiş olamaz.]</span><i style="mso-bidi-font-style: normal"><span dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';color:#333333;"><o:p></o:p></span></i></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><i style="mso-bidi-font-style: normal"><span dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';font-size:14;color:#333333;"><span style="font-size:100%;">İZAHI: Hastanın ziyaret edilmesi,cenazenin techiz ve tekfinine gidilmesi,camide ibadet edilmesi kadın için caiz ise de fitneye vesile olmaması için evinden ayrılmaması daha uygun ve evladır.Hele genç kadınalr için hiç de ruhsat yoktur.Böyle bir çıkıştan şiddetle hazer</span> <span style="font-size:100%;">etmelidir.<o:p></o:p></span></span></i></p>mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-81556007011394599422008-05-24T10:03:00.000-07:002008-05-24T10:08:26.443-07:00FAKİRLİK ve SABIR<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt"><?xml:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /><o:p><span style="font-family:Times New Roman;"></span></o:p></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in"><span lang="AR-SA" style="FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'font-family:'Traditional Arabic';color:#333333;" >الفقروالصبرر عليه</span><span dir="ltr" style="color:#333333;"><o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: right" align="left"><span lang="AR-SA" style="FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'font-family:'Traditional Arabic';color:#333333;" >الحديث الخمسون والمانة</span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';color:#333333;"><span dir="ltr"></span>:<o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: right" align="left"><span style="font-size:130%;"><span lang="AR-SA" style="FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'font-family:'Traditional Arabic';color:#333333;" >عن ابن عباس رضي اللّه عنهماعن النَّبي صلى اللّه عليه وسلّم</span><span dir="ltr"></span><span lang="AR-SA" dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';color:#333333;"><span dir="ltr"></span> </span><span lang="AR-SA" style="FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'font-family:'Traditional Arabic';color:#333333;" >قال</span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';color:#333333;"><span dir="ltr"></span>]:</span><span dir="rtl"></span><span lang="AR-SA" style="FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'font-family:'Traditional Arabic';color:#333333;" ><span dir="rtl"></span> اطَّلعْتُ في الجنّةِ</span><span dir="ltr"></span><span lang="AR-SA" dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';color:#333333;"><span dir="ltr"></span> </span><span lang="AR-SA" style="FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'font-family:'Traditional Arabic';color:#333333;" >فَرَأيتُ</span><span dir="ltr"></span><span lang="AR-SA" dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';color:#333333;"><span dir="ltr"></span> </span><span lang="AR-SA" style="FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'font-family:'Traditional Arabic';color:#333333;" >أكثرَأهلها الفقراء</span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';color:#333333;"><span dir="ltr"></span>.</span><span lang="AR-SA" style="FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'font-family:'Traditional Arabic';color:#333333;" >واطَّلَعْتُ في اللنَّارفَرأيتُ أكثر أهلهاالنّساء</span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';color:#333333;"><span dir="ltr"></span>[.</span><span lang="AR-SA" style="FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'font-family:'Traditional Arabic';color:#333333;" >ومن حديث ابن عمر</span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';color:#333333;"><span dir="ltr"></span>]</span><span dir="rtl"></span><span lang="AR-SA" style="FONT-FAMILY: 'Times New Roman'; mso-ascii-font-family: 'Traditional Arabic'font-family:'Traditional Arabic';color:#333333;" ><span dir="rtl"></span> أكثرأهلهاالأغنياءوالنساء</span><span dir="ltr"></span><span dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';color:#333333;"><span dir="ltr"></span>[<o:p></o:p></span></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><span dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';font-size:14;color:#333333;"><o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0in 0in 0pt"><span style="font-family:Times New Roman;">Fakirlik ve Sabır<o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><span dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';font-size:14;color:#333333;">Yüzellinci Hadis-i Şerif<o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><span dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';font-size:14;color:#333333;">İbn-i Abbas’dan (RA)<o:p></o:p></span></p><p class="arap1" dir="rtl" style="MARGIN: auto 0in; TEXT-ALIGN: left" align="right"><span dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';font-size:16;color:#333333;">[Cennete baktım,cennettekilerin çoğu fakirlerdi;Cehenneme baktım,oradakilerin çoğu kadındı.ibn-i ömer’in rivayetinde;Cehennemliklerin çoğu zenginlerle kadınlardı.] </span><i style="mso-bidi-font-style: normal"><span dir="ltr" style="font-family:'Times New Roman';font-size:14;color:#333333;">yani Allah’a inanmayan kısımlarından olan azgın zenginler ve azgın kadınlar idi…<o:p></o:p></span></i></p>mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-51464913152657887172008-05-18T23:56:00.000-07:002008-05-18T23:57:00.103-07:00Kuran'ı Delik Deşik Etti<a href="http://mehmetselimpolat.blogcu.com/16478881/" rel="bookmark">Kuran'ı Delik Deşik Etti </a><br />İşte Hain Düşmanın ettikleri.<br />O düşmanki Türkiye hükümetinin Dostudur,Müttefiğidir,Kardeşidir.Okuyun.<br />Kuran'ı Delik Deşik Etti<br /><br />19 Mayıs 2008 08:10<br />Bağdat’ta bir Amerikan askeri Kuran’ı hedef tahtası olarak kullanıp,<br />silahıyla delik deşik etti. Aşiret ayaklanınca Pentegon devreye girdi.<br /><br />Amerikan askerleri Irak’ta bir skandala<br />daha imza attı. Bağdat’ın Rıdvaniye köyünde görev yapan bir Amerikan askeri 9 Mayıs günü Kuran’ı hedef tahtası olarak kullandı. CNN daha sonradan gördüğü Kuran’ın üzerinde birçok kurşun deliği olduğunu ve bazı sayfaların karalandığını söyledi. Köylüler delik deşik olan Kuran’ı bulduğunda yüzlerce kişi sokağa döküldü. Aşiret liderleri “Bu bütün islam dünyasına karşı saygısızlıktır” dedi. İslam Hocaları Derneği ise “Allah’ın kitabına karşı işlenen bu suçu ve buna sessiz kalanları kınıyoruz” açıklamasını yaptı.Özür için Kuran’ı öptülerOlayların büyümesinin ardından Pentagon harekete geçerek Bağdat’taki Amerikan güçlerinin komutanı Tümgeneral Jeffrey Hammond’u köye gönderdi. Hammond, aşiret reisleri için resmi bir tören düzenleyerek “Gözlerimin içine bakın ve lütfen beni ve askerlerimi affedin. Ben bu ülkeye sizi korumaya geldim, size zarar vermeye değil. Yaşananlar kabul edilemez” dedi. Bir başka askeri görevli de yeni bir Kuran’ı öpüp aşiret reislerine hediye etti. Törende ismi açıklanmayan askerin özür mektubu da okundu. Mektupta “Hareketlerimini iki ülke arasındaki işbirliğini bozmayacağını umuyorum. Sorumsuz davrandım ama kalbimde kötülük yoktu” ifadeleri yer aldı. Askerin başka bir görev için ABD’ye gönderildiği öğrenildi.<br /><a href="http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=169565">http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=169565</a>mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-29569546035169458532008-03-27T22:44:00.000-07:002008-03-27T22:47:16.095-07:00Dostnuz Kim?<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhRtdRrYlomFbj4p-PFYqX_c7gFBz_FPYKKNnOPhEdCwYsMRK-5K1nrvF1-QQqlHsPoL22x_ucoVkDgu5Fzu6r220j5rQjuVI2qJrUALzjHn8axzp2Yv46SM9JoDcUSOw5e30YBObNXOYE/s1600-h/DOST.GIF"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5182664633293128146" style="CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhRtdRrYlomFbj4p-PFYqX_c7gFBz_FPYKKNnOPhEdCwYsMRK-5K1nrvF1-QQqlHsPoL22x_ucoVkDgu5Fzu6r220j5rQjuVI2qJrUALzjHn8axzp2Yv46SM9JoDcUSOw5e30YBObNXOYE/s400/DOST.GIF" border="0" /></a><br /><div></div>mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-92138591397895537142008-03-27T08:46:00.000-07:002008-03-27T08:49:51.955-07:00Hak Yol<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgLTguzhRWfZuLZBcxS5Gk9b5S8iMMb-ZJWyhIm1SB0Bgv1Z4egaJmZMm6TX_sUp39mgLYjNsARfecFiAHOMn4lE1rgUNKWXfjpMctBkPRxn8ISv5m6v4cEMz1-4G7aMATnkBa0SohkIA/s1600-h/HAK+YOL.BMP"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5182448875611013570" style="CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgLTguzhRWfZuLZBcxS5Gk9b5S8iMMb-ZJWyhIm1SB0Bgv1Z4egaJmZMm6TX_sUp39mgLYjNsARfecFiAHOMn4lE1rgUNKWXfjpMctBkPRxn8ISv5m6v4cEMz1-4G7aMATnkBa0SohkIA/s400/HAK+YOL.BMP" border="0" /></a><br /><div>Tabloyu Tıkla</div>mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-23429649432131532362008-02-16T14:30:00.000-08:002008-02-16T14:33:56.566-08:00Çağdaş Öğüt<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOszRVMEvgtZpl1cxb7OUsG5NsvnarcA2SZX7YomBiL1pbnoorHedoodwtvo8BO1IQOozl8n7ZYT8Vh_R14Eiw33io87pmcJSZT74craVQc0UdUcXbJnAt_CqAmIKH83EtEI8NmWyrBtc/s1600-h/Oku.BMP"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5167709163571212866" style="CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOszRVMEvgtZpl1cxb7OUsG5NsvnarcA2SZX7YomBiL1pbnoorHedoodwtvo8BO1IQOozl8n7ZYT8Vh_R14Eiw33io87pmcJSZT74craVQc0UdUcXbJnAt_CqAmIKH83EtEI8NmWyrBtc/s400/Oku.BMP" border="0" /></a><br /><strong><span style="color:#ff0000;">Tabloyu Tıkla</span></strong><br /><strong>Müslümanlar Bu çağda Yaşamıyormuş.</strong><br /><strong>Halbuki bu saydıklarım,İslam Dininden Öncede vardı.Acaba kim çağdışı?.</strong>mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-17043432320608754142007-12-27T08:32:00.000-08:002008-01-05T09:18:45.675-08:00İlahi DinleM.Dursun - Sabret Bacım<br /><a href="http://www.umutfm.com/izle.php?id=274" target="_blank" onfiltered="NewWindow(this.href,'arsiv_arsiv','500','215','no');return false">Dinle/ İzle</a><br />M.Eminay-Çağırayım Mevlam<br /><a href="http://www.umutfm.com/izle.php?id=10" target="_blank" onfiltered="NewWindow(this.href,'arsiv_arsiv','500','215','no');return false">Dinle/ İzle</a><br />A.Önül - Yalancısın<br /><a href="http://www.umutfm.com/izle.php?id=53" target="_blank" onfiltered="NewWindow(this.href,'arsiv_arsiv','500','215','no');return false">Dinle/ İzle</a><br />E.Aydoğan - Yakma Ya Rabbi<br /><a href="http://www.umutfm.com/izle.php?id=171" target="_blank" onfiltered="NewWindow(this.href,'arsiv_arsiv','500','215','no');return false">Dinle/ İzle</a><br />Celaleddin - Sana Geldim<br /><a href="http://www.umutfm.com/izle.php?id=56" target="_blank" onfiltered="NewWindow(this.href,'arsiv_arsiv','500','215','no');return false">Dinle/ İzle</a><br />F.Eroğlu - Cennetine<br /><a href="http://www.umutfm.com/izle.php?id=60" target="_blank" onfiltered="NewWindow(this.href,'arsiv_arsiv','500','215','no');return false">Dinle/ İzle</a><br />S.Yusuf - Ya Mustafa<br /><a href="http://www.umutfm.com/izle.php?id=124" target="_blank" onfiltered="NewWindow(this.href,'arsiv_arsiv','500','215','no');return false">Dinle/ İzle</a><br />H.Dursun - Nasibim Alsam<br /><a href="http://www.umutfm.com/izle.php?id=52" target="_blank" onfiltered="NewWindow(this.href,'arsiv_arsiv','500','215','no');return false">Dinle/ İzle</a><br />M. Gökçe - Ya Rasulallah<br /><a href="http://www.umutfm.com/izle.php?id=64" target="_blank" onfiltered="NewWindow(this.href,'arsiv_arsiv','500','215','no');return false">Dinle/ İzle</a>mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-29972042435156047022007-12-20T04:34:00.000-08:002007-12-20T04:39:20.417-08:00Küfür ve Kısımları<a href="http://rkvekfr.blogspot.com/2007/10/kfr-ve-irk-kisimlari-2.html">KÜFÜR ve ŞİRK kISIMLARI-2..>>.</a><br /><a href="http://teslim.blogspot.com/2007/10/inkar-ve-hakk-gizleme-kfr.html">KÜFÜR,İnkar Ve Hakkı Gizleme Küfrü</a>.>>><a href="http://rkvekfr.blogspot.com/2007/10/kfr-ve-irk-kisimlari-2.html"><span style="color:#000000;">Bu küfür çeşidinde kişi hakkı bilip kalbiyle tasdik eder fakat lisanıyla yalanlayıp tasdik etmemiş gibi görünür.Mearic el Kabul kitabının yazarı şöyle dedi:“Doğruluğunu bildiği halde hakkı gizlemek, inkar ve gizleme küfrüdür.Allah (c.c)şöyle buyuruyor:“Kendileri de buna yakinen inandıkları halde zulüm ve kibirlerinden ötürü hakkı inkar ettiler. Bozguncuların sonunun nasıl olduğuna bir bak.” (Neml: 14)</span>.</a>mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-21556459362275267982007-12-20T04:30:00.000-08:002008-01-05T09:20:04.101-08:00Münafıklık<a href="http://rkvekfr.blogspot.com/2007/12/nifak-kfr.html">Münafıklık.:..<span style="color:#000000;">"Bu küfür türü, kişinin kalbiyle inanmadığı halde zahirde diliyle tasdik ettiğini söylemesi, diliyle ve hareketleriyle hakka bağlanmış gibi görünmesidir.Allah (c.c) şöyle buyuruyor:</span>.</a>mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-77271053178250453982007-12-17T03:12:00.000-08:002008-01-05T09:20:47.063-08:00Münafıklık.:..."Bu küfür türü, kişinin kalbiyle inanmadığı halde zahirde diliyle tasdik ettiğini söylemesi, diliyle ve hareketleriyle hakka bağlanmış gibi görünmesidir.<br />Allah (c.c) şöyle buyuruyor:<br />“İnsanlardan bazıları, inanmadıkları halde “Allah’a ve ahiret gününe inandık” derler. Onlar Allah’ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Halbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar da bunun farkında değillerdir.” (Bakara: 8-9)<br />“Yeminlerini kalkan yapıp Allah yolundan yan çizdiler. Gerçekten onların yaptıkları ne kötüdür. Bunun sebebi, onların önce iman edip sonra inkar etmelerindendir. Bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir. Artık onlar hiç anlamazlar.” (Munafikun: 2-3)"<br /><a href="http://hakses.blogspot.com/2007/11/nifak-kfr.html">HAKSES: Nifak Küfrü</a>:mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-29644427326469076182007-12-16T15:07:00.000-08:002008-01-05T09:21:59.399-08:00Kul'un Rabbini Bilmesi<a href="http://nanmak.blogspot.com/2007/10/kulun-rabbini-bilmesi_06.html">KUR'AN: Kul'un Rabbini Bilmesi</a>: "Kul'un Rabbini Bilmesi<br />KULUN RABBİNİ BİLMESİ<br /><br />Sana rabbin kim? diye sorulduğu zaman şöyle cevap ver: Benim Rabbim Allah'tır. O ki beni ve bütün yaratılmışları (alemleri) nimeti ile terbiye eden, yetiştiren Allah'tır. O benim kendisine ibadet ettiğim, O'ndan başka hiç bir ilahın olmadığı Allah'tır. Buna delil ise Yüce Allah'ın şu sözüdür:">...Devam>>>mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-24451512809853156572007-10-15T08:24:00.000-07:002014-02-12T00:18:18.936-08:00KÜFÜR ve ŞİRK KISIMLARI-2....<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<a href="http://teslim.blogspot.com/2007/10/inkar-ve-hakk-gizleme-kfr.html">KÜFÜR,İnkar Ve Hakkı Gizleme Küfrü</a><br />
Bu küfür çeşidinde kişi hakkı bilip kalbiyle tasdik eder fakat lisanıyla yalanlayıp tasdik etmemiş gibi görünür.Mearic el Kabul kitabının yazarı şöyle dedi:“Doğruluğunu bildiği halde hakkı gizlemek, inkar ve gizleme küfrüdür.Allah (c.c)şöyle buyuruyor:“Kendileri de buna yakinen inandıkları halde zulüm ve kibirlerinden ötürü hakkı inkar ettiler. Bozguncuların sonunun nasıl olduğuna bir bak.”<span style="color: #990000;"><strong> (Neml: 14)</strong></span><br />
<span style="color: #990000;"><strong><span style="color: black;"><br /></span></strong></span>
<span style="color: #990000;"><strong><span style="color: black;">*“</span></strong></span>Daha önce kafirlere karşı zafer isterlerken kendilerine Allah katından ellerindeki (Tevrat’ı) doğrulayan bir kitap gelip de (Tevrat’tan) bilip öğrendikleri gerçekler karşılarına dikilince onu inkar ettiler. İşte Allah’ın laneti böyle inkarcılaradır.” (Bakara: 89)“Kendilerine kitap verdiklerimiz onu (o kitapta ki rasulü) öz oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Buna rağmen onlardan bir gurup bile bile gerçeği gizler. Gerçek olan, Rabbinden gelendir. O halde kuşkulananlardan olma.” <strong><span style="color: #990000;">(Bakara: 146-147)</span></strong><br />
*<br />
(Mearic’el Kabul c: 2 s: 19)İbn Kayyım dedi ki: “Allah (c.c) Firavun ve kavmi hakkında şöyle buyurdu:“Kendileri de bunlara yakinen inandıkları halde zulüm ve kibirlerinden dolayı hakkı inkar ettiler.” (Neml: 14)Allah (c.c), rasulüne şöyle buyurdu:“Aslında onlar seni yalanlamıyorlar. Fakat o zalimler, açıkça Allah’ın ayetlerini inkar ediyorlar.” <span style="color: #990000;"><strong>(En’am: 33)</strong></span><br />
*<br />
Bu küfür çeşidi yalanlama küfrü olarak isimlendirilse de doğru olur. Çünkü burada dille yalanlama vardır.” (Medaric’us-Salikiyin c: 1 s: 337)<br />
<a href="https://www.blogger.com/blogger.g?blogID=2303206183949895533" name="879894466953407594"></a>*<br />
<a href="http://teslim.blogspot.com/2007/10/hakta-phe-etme-kfr.html">KÜFÜR,Hakta Şüphe Etme Küfrü</a><br />
Allah (c.c)şöyle buyuruyor:“(Böyle gurur ve kibirle) kendisine zulmederek bağına girdi ve şöyle dedi: “Bunun hiç bir zaman yok olacağını sanmam. Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Şayet Rabbimin huzuruna götürülürsem, hiç şüphem yok ki (orada) bundan daha hayırlı bir akibet bulurum. Karşılıklı konuştuğu arkadaşı ona hitaben dedi ki: “Sen, seni topraktan, sonra nutfeden yaratan, sonra da seni bir adam biçimine sokan Allah’ı mı inkar etmek istedin. Fakat O, benim Rabbimdir. Ben Rabbime hiçbir şeyi ortak koşmam.” (Kehf: 35-38)İbn Kayyım dedi ki:“Şüphe küfründe ise kişi, ne tam olarak bir şeyin doğruluğuna inanır ne de onu yalanlar. Sadece onda şüphe eder. Şayet şüphe içinde olan kişi, rasulün doğruluğunu bildiren ayetleri okumaktan, dinlemekten ve düşünmekten yüz çevirmezse, şüphesi ortadan kalkar. Bu ayetleri okuyan, dinleyen ve düşünen kişide şüphe kalmaz. Çünkü bunların doğruluğa delalet etmesi, güneşin gündüze delalet etmesi gibidir.” (Medaricu’s-Salikiyn c: 1, s: 338)<br />
<a href="https://www.blogger.com/blogger.g?blogID=2303206183949895533" name="6875055730787576452"></a>*<br />
<a href="http://teslim.blogspot.com/2007/10/kfr.html">KÜFÜR</a><br />
<strong>Cehalet küfrü iki çeşittir.</strong><br />
<span style="color: red; font-size: 130%;"><strong>a)</strong></span> - Basit cehalet: Bazı fetret ehillerinde ve kendisine davet ulaşmayanlarda olduğu gibi, baştan olayı (hakkı) duymamak.Allah (c.c) şöyle buyuruyor:“İnkar edenleri uyarsan da uyarmasan da birdir onlar iman etmezler.” <span style="color: #990000;"><strong>(Bakara: 6)</strong></span><br />
*<br />
Bu ayeti kerimede Allah (c.c), risaletten ve hüccetin ikame edilmesinden önce kafirlikleri belli olan bir kavimden bahsediyor. Onlardan bir kısmı kendilerine hüccet ikame edildikten sonra iman etmiş, bazıları ise küfürde devam etmişlerdir.İbni Kayyım (r.a) şöyle diyor:“İslam; Allah (c.c)’ı birlemek, tek olan ve şeriki olmayan Allah (c.c)’a ibadet etmek, Allah (c.c)’a, rasulune ve rasulün bildirdiklerine iman edip tabi olmaktır. Bunları yerine getirmeyen kul, müslüman değildir. Şayet bunları yerine getirmeyen, bilerek inkar eden inatçı kafir değilse, o taktirde cahil kafirdir.” (Tariku’l Hicreteyn s: 382)Risalet hücceti ikame edilmeden veya tebliğ ulaşmadan önce de küfür ve şirk işleyenin, müşrik ve kafir olarak isimlendirildiğine dair bir çok delil vardır. Daha önce bunların bir kısmını açıklamıştık.<br />
*<br />
<strong><span style="color: red; font-size: 130%;">b)</span></strong> - Koyu cehalet: Bu cehalet türü ise; kişinin bir şeye gerçekte olduğundan başka bir şekilde iman etmesidir. Mesela; başlangıçta İsa (a.s)’a iman edip daha sonra sapan, akideleri ve düşünceleri bozulan hristiyanları, onlara benzeyen fakat kendilerini İslama nisbet edip de tağutlara ve yıldızlara tapanları, vahdeti vucütçuları, hulul ve ittihad inancına sahip olanları, evliyalara şeyhlere tapanları ve bunlar gibi bozuk akidelere sahip olanları gösterebiliriz.İbn Teymiye (r.a) dedi ki:“Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:“Yahudiler gazaba uğramışlar hristiyanlar ise sapmışlardır.” Çünkü yahudiler hakkı, oğullarını bildikleri gibi biliyorlardı. Fakat hakka tabi olmamışlardı. Onların kibir ve hasetleri, hakkı görmemezlikten gelip düşmanlık etmelerine sebep oldu. Hristiyanlara gelince, onların içinde Allah (c.c)’a çok ibadet eden kişiler vardır. Ayrıca onların kalbi daha ince ve merhametlidir. Ruhbaniyyeti icad etmişlerdir. Fakat onlarda ilim yoktur. Bu yüzden sapmışlardır. Yahudiler hakkı bildikleri halde tabi olmazlar, hristiyanlar ise hakka tabi olmak istedikleri halde cehaletlerinden dolayı sapmışlardır. Cehaletlerinin yanında bunların sapmalarının diğer bir sebebi ise zanlarına ve hevalarına tabi olmalarıdır.<br />
*<br />
Bu sebeple, gerçekte ne yararlanılacak faydalı bir bilgiye ne de Allah (c.c)’a ibadet isteğine sahiptirler...” (El-İman’il Evsat risalesi s: 70-71)“Eğer yüz çevirirlerse bizim müslüman olduğumuza şahit olun deyin!” Ayetin bu bölümünün manası ise şöyledir. Eğer adaletli söze çağırdığınız o kimseler, bu sözden yüz çevirip küfrü seçerlerse ey mü’minler! Siz onlara şöyle deyin: “Kabul etmeyip yüz çevirdiğiniz Allah’ı tevhid etmeyi, ibadeti O’na has kılmayı, O’nun tek ilah olduğunu ve O’nun hiçbir ortağı olmadığını biz kabul ediyoruz, buna şahit olun.Yani biz, hem dilimizle hem de kalbimizle Allah (c.c)’a boyun eğerek ibadeti sadece O’na yapıyoruz ve O’na hiç bir şeyi ortak koşmuyoruz.”<br />
*<br />
(Taberi Tefsiri)İmam Kurtubi bu ayet hakkında şöyle dedi:1 - Hasan b. Zeyd ve Süddi’ye göre ayetteki hitap Necran ahalisinedir. Katade, İbn Cüreyc ve başkalarına göre hitap Medine yahudilerinedir. Çünkü onlar din adamlarını itaat konusunda rab seviyesine çıkardılar. Başka alimlere göre ise bu hitap hem yahudilere, hem hristiyanlaradır. Rasulullah (s.a.s) Hırakl’e gönderdiği mektupta şöyle yazdırdı:“Bismillahirrahmanirrahim!Allah (c.c)’ın Rasulü Muhammed’den Rumun büyüğü Hırakl’e…Hidayete uyanlara selam olsun! Ben seni İslama çağırıyorum. Müslüman ol ki selamete eresin. Müslüman ol ki Allah (c.c) senin ecrini iki kat versin. Eğer İslamdan yüz çevirirsen günahınla beraber hıristiyan çiftçilerin günahı da senin boynunadır.“Ey Kitap ehli! Yalnız Allah’a kulluk etmemiz, O’ na hiç bir şeyi ortak koşmamak ve Allahı bırakıp birbirimizi rab olarak benimsememek üzere sizinle bizim aramızdaki müşterek bir söze gelin. Eğer yüz çevirirlerse bizim müslüman olduğumuza şahit olun, deyin.” <strong><span style="color: #990000;">(Al-i İmran: 64)</span></strong><br />
*<br />
(Müslim)2 - “Allah (c.c)’tan başka birbirimizi rab olarak benimsememek üzere...” Yani; herhangi birimize, helali haram, haramı helal yapma konusunda tabi olup itaat etmeyelim. Bu Allah (c.c)’nun şu sözüne benzemektedir:“Allah’ı bırakıp din adamlarını, rahiplerini....rab edindiler.” Yani; Allah (c.c)’ın haram kıldığını helal, helal kıldığını haram kılma konusunda onlara itaat ederek onları rab seviyesine çıkarttılar.3 - “Yüz çevirirlerse...” Yani; çağrılan şeylerden yüz çevirip kabul etmezlerse onlara “bizim müslüman olduğumuza şahit olun deyin” yani; biz müslümanız, İslam’ın hükümlerine boyun eğdik, Allah’ın bizim üzerimizdeki nimetlerini ve fazlını kabul ettik. O’ndan başka hiç bir şeyi; ne İsa’yı ne Uzeyr’i ne de melekleri rab edinmeyiz. Çünkü onların hepsi de bizim gibi Allahın yarattığı birer varlıktır.Yine Allahın helalini haram haramını helal kılan rahiplerin bu yaptığını reddederiz. Eğer bu konuda onlara itaat edersek onları Allah’tan başka rab edinmiş oluruz.”<br />
*<br />
(Kurtubi Tefsiri)İbni Kesir, aşağıdaki ayetin tefsirinde şöyle dedi:“Ey kitap ehli!... Müşterek olan söze gelin.” Ayetteki bu hitap; ehli kitap ve ona benzer kişileredir. Müşterek olan sözden kasıt; ikimizin de söylediği ve kabul ettiği adaletli sözdür. Sonra Allah (c.c) bu sözü açıklayarak şöyle buyuruyor:“Birbirimizi rab edinmemek üzere…” Yani; ne puta ne haça ne tağuta ne ateşe ne de herhangi bir şeye tapmayalım. İbadeti sadece tek olan ve ortağı olmayan Allah’a has kılalım. Bu; bütün rasullerin ilk çağırdığı şeydir. Allah (c.c) şöyle buyuruyor:“Muhakkak biz her ümmete Allaha ibadet edin, tağuttan kaçının demesi için bir rasul gönderdik.” <strong><span style="color: #990000;">(Nahl:36)</span></strong><br />
*<br />
Cureyc dedi ki:“Birbirimizi rab edinmeyelim.” Yani; Allah’ın yasaklarını ihlal konusunda birbirimize itaat etmeyelim.”İkrime ise; birbirimize secde etmeyelim, dedi.“Eğer yüz çevirirlerse bizim müslüman olduğumuza şahit olun deyin!” Eğer bu adaletli sözü kabul etmeyip yüz çevirirlerse siz onlara, İslam üzerinde olduğunuzu ve Allah’ın hükümlerine uymaya devam ettiğinizi söyleyin.”(Sonra İbni Kesir, Hırakl’e gönderilen mektubla ilgili hadisi zikretti) (İbn Kesir Tefsiri)Şevkani bu ayetin tefsirinde şöyle dedi:“Birbirimizi rab edinmeyelim.” Bu ayet; Mesih’i ve Uzeyr’i rab edinenlere bir azarlama, edindikleri bu ilahların kendileri gibi birer beşer olduğuna bir işaret ve aynı zamanda din konusunda, din adamlarını taklid ederek helal dediklerini helal, haram dediklerini haram kabul edenler için bir alçaltmadır. Çünkü böyle yapan kişi taklit ettiği kişiyi rab edinmiş demektir. Şu ayetin manası da buna benzer.“Allah’ı bırakıp, din adamlarını, rahiplerini...rab edindiler.” <span style="color: #990000;"><strong>(Tevbe: 31)</strong></span><br />
*<br />
(Sonra Hırakl’e gönderilen mektupla ilgili hadisi zikretmeye başladı.)” (Şevkani-Fethul Kadir Tefsiri)İşte bu ayeti kerimeyi ve müfessirlerin bu ayeti kerime hakkındaki sözlerini zikrettikten sonra anlaşılmaktadır ki bu ayeti kerime apaçık bir şekilde, şüpheye mahal bırakmadan, kulların canlarını ve mallarını koruyabilmeleri ve zahiren müslüman sayılabilmeleri için yapmaları gereken şeyleri anlatmaktadır. Ayete göre onlardan istenilen şey; yalnız Allah (c.c)’a ibadet etmek, Ona hiçbir şeyi ortak koşmamak ve Allah’tan başka ibadet edilen sahte ilahlardan, tağutlardan ve rablerden beri olup uzak durmak, sadece Allah (c.c)’ın hükümlerine muhakeme olmak ve hiç bir şeyi bu konuda Allah (c.c)’a denk tutmamaktır.Müfessirlerin bu ayeti tefsir ederken Rasulullah’ın Hırakl’e gönderdiği mektubu zikretmeleri, ayette istenilen şeyin; zahiren dünya ahkamını uygulamanın şart olduğuna ve kanla malı koruyan la ilahe illallah sözünün manasını açıklamasına apaçık bir delil olmasındandır. Şeriat, bir kavme, bir yerde; “Ey kitap ehli!… Müşterek olan söze gelin” diye emrediyor,<br />
*<br />
Başka bir yerde de bir kavme hitabederek; “insanlarla la ilahe illallah deyinceye kadar savaşmakla emrolundum” diyorsa ve her iki yerdeki insanlar da aynı ise bu gösteriyor ki; ayetin ve hadisin manası birbirine uygundur. Buna göre kişiye ancak, hem ayetten hem de hadisten istenilen şey yerine getirildiğinde zahiren müslüman hükmü verilir, can ve mal ancak o zaman korunur. İnsanların kalbinden geçenlerin durumu ise Allah (c.c)’a aittir.Ayetten ve hadisten istenilen ise; tevhide bağlanmak ve şirkin her çeşidini reddetmektir. Bu hem sözde hem amelde gerçekleşmelidir. Hem sözde hem de amelde şirki terkedip tevhide bağlanmak; itaat etmeyi, boyun eğmeyi, tabi olmayı, hüküm verme ve muhakeme olmayı sadece Allah (c.c)’a has kılmayı gerektirir.<br />
*<br />
Yani; yalnız Allah (c.c)’ın kanunlarına ve şeriatine tabi olup bağlanmak, sadece Allah (c.c)’ın helal kıldığını helal, haram kıldığını haram kabul etmek, Allah (c.c)’ın helal kıldığını haram, haram kıldığını helal yapanların ise tağut olduğunu kabul edip onları reddetmek, tekfir etmek ve onları tekfir etmeyenleri de tekfir etmek, bütün gücü bu tağutları ortadan kaldırmak için harcamak ve küçük büyük her konuda Allah (c.c)’ın hükmünü tatbik etmektir.Allah (c.c) şöyle buyuruyor:“Hüküm vermek sadece Allah’a aittir. Kendisinden başkasına değil, yalnız O’na kulluk etmenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din budur. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.” <span style="color: #993300;"><strong>(Yusuf: 40)</strong></span></div>
mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-78623244444369307122007-10-15T08:21:00.000-07:002007-12-12T15:55:52.850-08:00KÜFÜR ve ŞİRK Kısımları-1<a href="http://teslim.blogspot.com/2007/10/hakta-phe-etme-kfr_15.html">KÜFÜR,Hakta Şüphe Etme Küfrü</a><br />Allah (c.c)şöyle buyuruyor:“(Böyle gurur ve kibirle) kendisine zulmederek bağına girdi ve şöyle dedi: “Bunun hiç bir zaman yok olacağını sanmam. Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Şayet Rabbimin huzuruna götürülürsem, hiç şüphem yok ki (orada) bundan daha hayırlı bir akibet bulurum. Karşılıklı konuştuğu arkadaşı ona hitaben dedi ki: “Sen, seni topraktan, sonra nutfeden yaratan, sonra da seni bir adam biçimine sokan Allah’ı mı inkar etmek istedin. Fakat O, benim Rabbimdir. Ben Rabbime hiçbir şeyi ortak koşmam.” (Kehf: 35-38)İbn Kayyım dedi ki:“Şüphe küfründe ise kişi, ne tam olarak bir şeyin doğruluğuna inanır ne de onu yalanlar. Sadece onda şüphe eder. Şayet şüphe içinde olan kişi, rasulün doğruluğunu bildiren ayetleri okumaktan, dinlemekten ve düşünmekten yüz çevirmezse, şüphesi ortadan kalkar. Bu ayetleri okuyan, dinleyen ve düşünen kişide şüphe kalmaz. Çünkü bunların doğruluğa delalet etmesi, güneşin gündüze delalet etmesi gibidir.” (Medaricu’s-Salikiyn c: 1, s: 338)<br /><br /><a href="http://teslim.blogspot.com/2007/10/cehalet-kfr.html">KÜFÜR,Cehalet Küfrü</a><br />Cehalet küfrü iki çeşittir.a) - Basit cehalet: Bazı fetret ehillerinde ve kendisine davet ulaşmayanlarda olduğu gibi, baştan olayı (hakkı) duymamak.Allah (c.c) şöyle buyuruyor:“İnkar edenleri uyarsan da uyarmasan da birdir onlar iman etmezler.” (Bakara: 6)Bu ayeti kerimede Allah (c.c), risaletten ve hüccetin ikame edilmesinden önce kafirlikleri belli olan bir kavimden bahsediyor. Onlardan bir kısmı kendilerine hüccet ikame edildikten sonra iman etmiş, bazıları ise küfürde devam etmişlerdir.İbni Kayyım (r.a) şöyle diyor:“İslam; Allah (c.c)’ı birlemek, tek olan ve şeriki olmayan Allah (c.c)’a ibadet etmek, Allah (c.c)’a, rasulune ve rasulün bildirdiklerine iman edip tabi olmaktır. Bunları yerine getirmeyen kul, müslüman değildir. Şayet bunları yerine getirmeyen, bilerek inkar eden inatçı kafir değilse, o taktirde cahil kafirdir.” (Tariku’l Hicreteyn s: 382)Risalet hücceti ikame edilmeden veya tebliğ ulaşmadan önce de küfür ve şirk işleyenin, müşrik ve kafir olarak isimlendirildiğine dair bir çok delil vardır. Daha önce bunların bir kısmını açıklamıştık.b) - Koyu cehalet: Bu cehalet türü ise; kişinin bir şeye gerçekte olduğundan başka bir şekilde iman etmesidir. Mesela; başlangıçta İsa (a.s)’a iman edip daha sonra sapan, akideleri ve düşünceleri bozulan hristiyanları, onlara benzeyen fakat kendilerini İslama nisbet edip de tağutlara ve yıldızlara tapanları, vahdeti vucütçuları, hulul ve ittihad inancına sahip olanları, evliyalara şeyhlere tapanları ve bunlar gibi bozuk akidelere sahip olanları gösterebiliriz.İbn Teymiye (r.a) dedi ki:“Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:“Yahudiler gazaba uğramışlar hristiyanlar ise sapmışlardır.” Çünkü yahudiler hakkı, oğullarını bildikleri gibi biliyorlardı. Fakat hakka tabi olmamışlardı. Onların kibir ve hasetleri, hakkı görmemezlikten gelip düşmanlık etmelerine sebep oldu. Hristiyanlara gelince, onların içinde Allah (c.c)’a çok ibadet eden kişiler vardır. Ayrıca onların kalbi daha ince ve merhametlidir. Ruhbaniyyeti icad etmişlerdir. Fakat onlarda ilim yoktur. Bu yüzden sapmışlardır. Yahudiler hakkı bildikleri halde tabi olmazlar, hristiyanlar ise hakka tabi olmak istedikleri halde cehaletlerinden dolayı sapmışlardır. Cehaletlerinin yanında bunların sapmalarının diğer bir sebebi ise zanlarına ve hevalarına tabi olmalarıdır. Bu sebeple, gerçekte ne yararlanılacak faydalı bir bilgiye ne de Allah (c.c)’a ibadet isteğine sahiptirler...” (El-İman’il Evsat risalesi s: 70-71) .<br /><a name="5777982904981236690"></a><br /><a href="http://teslim.blogspot.com/2007/10/yz-evirme-kfr.html">KÜFÜR,Yüz Çevirme Küfrü</a><br />Allah (c.c) şöyle buyuruyor:“Gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları biz şüphesiz yerli yerince ve belli bir süre için yarattık. İnkar edenler uyarıldıkları şeylerden yüz çevirmektedirler.” (Ahkaf: 3)İbni Kayyım dedi ki:“Yüz çevirme küfrüne gelince; kişi, kulağı ve kalbiyle rasulü ne tasdik eder ne de yalanlar. Ne dost edinir ne de düşman. Hiç bir zaman ona gelen şeye kulak vermez. Tıpkı Beni Abd Yaleyl’den birinin Rasulullah (s.a.s)’a dediği gibi:“Vallahi sana bir tek kelime bile söylemeyeceğim. Eğer sen doğru söylüyorsan, sen benim gözümde sana cevap veremeyeceğim kadar yücesin. Eğer yalancı isen seninle konuşulmayacak kadar aşağılık birisin.” (Medaricu’s-Salikiyn c: 1, s: 338) .<br /><a name="5687981003009599627"></a><br /><a href="http://teslim.blogspot.com/2007/10/nifak-kfr.html">KÜFÜR,Nifak Küfrü</a><br />Bu küfür türü, kişinin kalbiyle inanmadığı halde zahirde diliyle tasdik ettiğini söylemesi, diliyle ve hareketleriyle hakka bağlanmış gibi görünmesidir.Allah (c.c) şöyle buyuruyor:“İnsanlardan bazıları, inanmadıkları halde “Allah’a ve ahiret gününe inandık” derler. Onlar Allah’ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Halbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar da bunun farkında değillerdir.” (Bakara: 8-9)“Yeminlerini kalkan yapıp Allah yolundan yan çizdiler. Gerçekten onların yaptıkları ne kötüdür. Bunun sebebi, onların önce iman edip sonra inkar etmelerindendir. Bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir. Artık onlar hiç anlamazlar.” (Munafikun: 2-3)<br /><br /><a href="http://teslim.blogspot.com/2007/10/inad-ve-kibirlenme-kfr.html">KÜFÜR,İnad Ve Kibirlenme Küfrü</a><br />Bu; kişinin hakkı bilip kalben doğruluğuna inandığı, dili ve kalbiyle doğruladığı halde hakka boyun eğmekten, onu uygulamaktan, kalbi ve uzuvlarıyla ona teslim olmaktan kaçınmasıdır.Mearic el Kabul kitabının yazarı şöyle diyor:“Kalbiyle doğruluğunu bilip diliyle itiraf ettiği halde kalp ve uzuvlar bunu pratikte amellerle desteklemezse bu inad ve kibirlenme küfrü olur. İblisin ve rasulün hak olduğunu bildiği halde onu kabul etmiyen yahudilerin çoğunun küfrü bu türdendir. Huyey b. Ahtab, Ka’b b. El Eşref ve diğerlerinin ve inad ile kibirden dolayı namazı terkedenin küfrü de bu türdendir.” (Mearic el Kabul c: 2 s: 19)İbni Kayyım dedi ki:“Kibirlenme ve yüz çevirme küfrüne gelince; iblisin küfrü bu türdendir. Çünkü o Allah’ın emrini inkar etmedi, inkarla karşılık vermedi. Emir karşısında kibirlenip yüz çevirdi. Ayrıca rasulün, Allah (c.c) katından hak ile geldiğini bildiği halde, yüz çevirip kibirlenerek ona tabi olmayan kişinin küfrü de bu türdendir. Zaten Rasulullah (s.a.s)’a düşman olan ve ona karşı çıkanların çoğunun küfrü bu türdendir. Tıpkı Allah (c.c)’nun Firavun ve kavmi hakkında anlattığı gibi:“Kavimleri bize ibadet edip dururken bizim gibi iki insana mı inanacağız.” (Mü’minun: 47)Allah (c.c) rasullere karşı çıkanların, rasullerine şöyle dediklerini bildiriyor:“Sizler de ancak bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsiniz.” (İbrahim: 10)Allah (c.c) şöyle buyuruyor:“Ama onlar, onu yalanladılar.” (Şems: 11)Allah (c.c)’nun şu ayetinde buyurduğu gibi yahudilerin küfrü de bu türdendir.“(Tevrattan) bilip öğrendikleri gerçekler karşılarına dikilince, onu inkar ettiler.” (Bakara: 89)Allah (c.c) ayrıca onlar hakkında şöyle buyuruyor:“Onu, öz oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar.” (Bakara: 146)Ebu Talibi’in küfrü de bu türdendir. Çünkü o, Rasulullah (s.a.s)’i doğrulamış, onun doğruluğunda şüphe etmemiş fakat kabilesine ve ailesine aşırı bağlılığı, babalarını yüceltmesi, onların milletinden yani tabi oldukları şeylerden yüz çevirmek ve onları tekfir etmek istememesi yüzünden İslam’a girmemiştir.” (Medaricüs Salikin c: 1, s: 337)Dikkat edilirse, bu son küfür çeşidinin de bundan önceki küfür çeşitlerinin de meydana geliş sebebi, hakka boyun eğmemek ve ona teslim olmamaktır. Hakkı kabul etmemek ise kendini şu şekillerde gösterir: Kişi ya hakkı, doğru olduğunu kabul etmeyerek reddeder ki, bu inkar küfrüdür ya da kendisinin hakka uymayacağını açıkça ilan eder ki, bu da kibirlenme küfrüdür.<br /><a name="464004934484631720"></a><br /><a href="http://teslim.blogspot.com/2007/10/hakimiyeti-sadece-allah-cca-has-klmak.html">Hakimiyeti Sadece Allah (c.c)'a Has Kılmak</a><br />Hayatın her yönünde sadece Allah’ın hükmü uygulanmadıkça İslam tahakkuk etmiş olmaz. Kişinin müslüman olabilmesi için hayatının her alanında sadece Allah (c.c)’ın hükmünü uygulayıp kabul etmesi gerekir.Allah (c.c) şöyle buyuruyor:“De ki: Ey kitap ehli! Yalnız Allah’a kulluk etmemiz, O’na hiç bir şeyi ortak koşmamak ve Allah’ı bırakıp birbirimizi rab olarak benimsememek üzere bizimle sizin arasındaki müşterek bir söze gelin! Eğer yüz çevirirlerse, bizim müslüman olduğumuza şahid olun, deyin.” (Al-i İmran: 64)İmam Taberi bu ayet hakkında şöyle dedi:“Allah (c.c) bu ayette şöyle buyuruyor: “Ey Muhammed! Kitap ehline yani, yahudi ve hristiyanlara şöyle de: “Müşterek bir söze gelin.” Yani; aramızda müşterek olan adaletli bir söze gelin. Adaletli sözden kasıt; Allah’ı birlemek, O’ndan başkasına ibadet etmemek, O’ndan başkasına ibadet edenlerden beri ve uzak olmak ve hiç bir şeyi O’na ortak koşmamaktır.“Birbirimizi rab olarak benimsememek.” Yani; Allah’a isyan konusunda birbirimize itaat etmeyelim ve birbirimize Allaha secde ettiğimiz gibi secde etmeyelim.“Eğer yüz çevirirlerse” yani; onların gelmeleri için emrettiğimiz bu adaletli sözden yüz çevirip gelmezlerse, o zaman ey mü’minler! Bu adaletli sözden yüz çevirip gelmeyenlere şöyle deyin: “Şahit olunuz ki biz müslümanız.”Onları rab edinmekten kasıt; Allah’ın yasaklarını ihlal etmede liderlere tabi olup emirlerini dinlemek ve liderlerin yasakladığı şeylerde onlara itaat etmektir. Allah (c.c)’nun aşağıdaki ayette buyurduğu gibi:“Allah’ı bırakıp, din adamlarını, rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i rab edindiler. Oysa onlar ancak tek ilaha kulluk etmekle emrolunmuşlardı. O’ndan başka ibadete layık ilah yoktur. O, bunların ortak koştuklarından beridir.” (Tevbe: 31)İbin Cerir Taberi, İbni Cureyc’den şöyle nakletmiştir:“Birbirimizi rab edinmemek üzere.” İbni Cerir şöyle dedi: “Yani Allah’ın yasaklarını ihlal konusunda birbirimize itaat etmeyelim. Şöyle de denilebilir: Onları rab edinmek, ibadet meseleleri hariç, insanların Allah’ın yasaklarını ihlal konusunda liderlerine büyüklerine itaat etmeleridir. Onlara namaz kılmasalar bile...“Eğer yüz çevirirlerse bizim müslüman olduğumuza şahit olun deyin!” Ayetin bu bölümünün manası ise şöyledir. Eğer adaletli söze çağırdığınız o kimseler, bu sözden yüz çevirip küfrü seçerlerse ey mü’minler! Siz onlara şöyle deyin: “Kabul etmeyip yüz çevirdiğiniz Allah’ı tevhid etmeyi, ibadeti O’na has kılmayı, O’nun tek ilah olduğunu ve O’nun hiçbir ortağı olmadığını biz kabul ediyoruz, buna şahit olun.Yani biz, hem dilimizle hem de kalbimizle Allah (c.c)’a boyun eğerek ibadeti sadece O’na yapıyoruz ve O’na hiç bir şeyi ortak koşmuyoruz.” (Taberi Tefsiri)İmam Kurtubi bu ayet hakkında şöyle dedi:1 - Hasan b. Zeyd ve Süddi’ye göre ayetteki hitap Necran ahalisinedir. Katade, İbn Cüreyc ve başkalarına göre hitap Medine yahudilerinedir. Çünkü onlar din adamlarını itaat konusunda rab seviyesine çıkardılar. Başka alimlere göre ise bu hitap hem yahudilere, hem hristiyanlaradır. Rasulullah (s.a.s) Hırakl’e gönderdiği mektupta şöyle yazdırdı:“Bismillahirrahmanirrahim!Allah (c.c)’ın Rasulü Muhammed’den Rumun büyüğü Hırakl’e…Hidayete uyanlara selam olsun! Ben seni İslama çağırıyorum. Müslüman ol ki selamete eresin. Müslüman ol ki Allah (c.c) senin ecrini iki kat versin. Eğer İslamdan yüz çevirirsen günahınla beraber hıristiyan çiftçilerin günahı da senin boynunadır.“Ey Kitap ehli! Yalnız Allah’a kulluk etmemiz, O’ na hiç bir şeyi ortak koşmamak ve Allahı bırakıp birbirimizi rab olarak benimsememek üzere sizinle bizim aramızdaki müşterek bir söze gelin. Eğer yüz çevirirlerse bizim müslüman olduğumuza şahit olun, deyin.” (Al-i İmran: 64) (Müslim)2 - “Allah (c.c)’tan başka birbirimizi rab olarak benimsememek üzere...” Yani; herhangi birimize, helali haram, haramı helal yapma konusunda tabi olup itaat etmeyelim. Bu Allah (c.c)’nun şu sözüne benzemektedir:“Allah’ı bırakıp din adamlarını, rahiplerini....rab edindiler.” Yani; Allah (c.c)’ın haram kıldığını helal, helal kıldığını haram kılma konusunda onlara itaat ederek onları rab seviyesine çıkarttılar.3 - “Yüz çevirirlerse...” Yani; çağrılan şeylerden yüz çevirip kabul etmezlerse onlara “bizim müslüman olduğumuza şahit olun deyin” yani; biz müslümanız, İslam’ın hükümlerine boyun eğdik, Allah’ın bizim üzerimizdeki nimetlerini ve fazlını kabul ettik. O’ndan başka hiç bir şeyi; ne İsa’yı ne Uzeyr’i ne de melekleri rab edinmeyiz. Çünkü onların hepsi de bizim gibi Allahın yarattığı birer varlıktır.Yine Allahın helalini haram haramını helal kılan rahiplerin bu yaptığını reddederiz. Eğer bu konuda onlara itaat edersek onları Allah’tan başka rab edinmiş oluruz.” (Kurtubi Tefsiri)İbni Kesir, aşağıdaki ayetin tefsirinde şöyle dedi:“Ey kitap ehli!... Müşterek olan söze gelin.” Ayetteki bu hitap; ehli kitap ve ona benzer kişileredir. Müşterek olan sözden kasıt; ikimizin de söylediği ve kabul ettiği adaletli sözdür. Sonra Allah (c.c) bu sözü açıklayarak şöyle buyuruyor:“Birbirimizi rab edinmemek üzere…” Yani; ne puta ne haça ne tağuta ne ateşe ne de herhangi bir şeye tapmayalım. İbadeti sadece tek olan ve ortağı olmayan Allah’a has kılalım. Bu; bütün rasullerin ilk çağırdığı şeydir. Allah (c.c) şöyle buyuruyor:“Muhakkak biz her ümmete Allaha ibadet edin, tağuttan kaçının demesi için bir rasul gönderdik.” (Nahl:36)Cureyc dedi ki:“Birbirimizi rab edinmeyelim.” Yani; Allah’ın yasaklarını ihlal konusunda birbirimize itaat etmeyelim.”İkrime ise; birbirimize secde etmeyelim, dedi.“Eğer yüz çevirirlerse bizim müslüman olduğumuza şahit olun deyin!” Eğer bu adaletli sözü kabul etmeyip yüz çevirirlerse siz onlara, İslam üzerinde olduğunuzu ve Allah’ın hükümlerine uymaya devam ettiğinizi söyleyin.”(Sonra İbni Kesir, Hırakl’e gönderilen mektubla ilgili hadisi zikretti) (İbn Kesir Tefsiri)Şevkani bu ayetin tefsirinde şöyle dedi:“Birbirimizi rab edinmeyelim.” Bu ayet; Mesih’i ve Uzeyr’i rab edinenlere bir azarlama, edindikleri bu ilahların kendileri gibi birer beşer olduğuna bir işaret ve aynı zamanda din konusunda, din adamlarını taklid ederek helal dediklerini helal, haram dediklerini haram kabul edenler için bir alçaltmadır. Çünkü böyle yapan kişi taklit ettiği kişiyi rab edinmiş demektir. Şu ayetin manası da buna benzer.“Allah’ı bırakıp, din adamlarını, rahiplerini...rab edindiler.” (Tevbe: 31) (Sonra Hırakl’e gönderilen mektupla ilgili hadisi zikretmeye başladı.)” (Şevkani-Fethul Kadir Tefsiri)İşte bu ayeti kerimeyi ve müfessirlerin bu ayeti kerime hakkındaki sözlerini zikrettikten sonra anlaşılmaktadır ki bu ayeti kerime apaçık bir şekilde, şüpheye mahal bırakmadan, kulların canlarını ve mallarını koruyabilmeleri ve zahiren müslüman sayılabilmeleri için yapmaları gereken şeyleri anlatmaktadır. Ayete göre onlardan istenilen şey; yalnız Allah (c.c)’a ibadet etmek, Ona hiçbir şeyi ortak koşmamak ve Allah’tan başka ibadet edilen sahte ilahlardan, tağutlardan ve rablerden beri olup uzak durmak, sadece Allah (c.c)’ın hükümlerine muhakeme olmak ve hiç bir şeyi bu konuda Allah (c.c)’a denk tutmamaktır.Müfessirlerin bu ayeti tefsir ederken Rasulullah’ın Hırakl’e gönderdiği mektubu zikretmeleri, ayette istenilen şeyin; zahiren dünya ahkamını uygulamanın şart olduğuna ve kanla malı koruyan la ilahe illallah sözünün manasını açıklamasına apaçık bir delil olmasındandır. Şeriat, bir kavme, bir yerde; “Ey kitap ehli!… Müşterek olan söze gelin” diye emrediyor, başka bir yerde de bir kavme hitabederek; “insanlarla la ilahe illallah deyinceye kadar savaşmakla emrolundum” diyorsa ve her iki yerdeki insanlar da aynı ise bu gösteriyor ki; ayetin ve hadisin manası birbirine uygundur. Buna göre kişiye ancak, hem ayetten hem de hadisten istenilen şey yerine getirildiğinde zahiren müslüman hükmü verilir, can ve mal ancak o zaman korunur. İnsanların kalbinden geçenlerin durumu ise Allah (c.c)’a aittir.Ayetten ve hadisten istenilen ise; tevhide bağlanmak ve şirkin her çeşidini reddetmektir. Bu hem sözde hem amelde gerçekleşmelidir. Hem sözde hem de amelde şirki terkedip tevhide bağlanmak; itaat etmeyi, boyun eğmeyi, tabi olmayı, hüküm verme ve muhakeme olmayı sadece Allah (c.c)’a has kılmayı gerektirir. Yani; yalnız Allah (c.c)’ın kanunlarına ve şeriatine tabi olup bağlanmak, sadece Allah (c.c)’ın helal kıldığını helal, haram kıldığını haram kabul etmek, Allah (c.c)’ın helal kıldığını haram, haram kıldığını helal yapanların ise tağut olduğunu kabul edip onları reddetmek, tekfir etmek ve onları tekfir etmeyenleri de tekfir etmek, bütün gücü bu tağutları ortadan kaldırmak için harcamak ve küçük büyük her konuda Allah (c.c)’ın hükmünü tatbik etmektir.Allah (c.c) şöyle buyuruyor:“Hüküm vermek sadece Allah’a aittir. Kendisinden başkasına değil, yalnız O’na kulluk etmenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din budur. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.” (Yusuf: 40)<br /><br /><a href="http://teslim.blogspot.com/2007/10/yalanlama-kfr.html">KÜFÜR,Yalanlama Küfrü</a><br />Allah (c.c) şöyle buyuruyor:“Allah’a karşı yalan uydurandan veya hak kendisine geldikten sonra onu yalanlayandan daha zalim kim vardır? Cehennemde kafirler için bir yer yok mudur?” (Ankebut: 68)Yalanlama küfrü iki çeşittira) - Haber veren kişiyi yalanlama: Bu küfür çeşidi insanın, Rasulullah (s.a.s)’ın haberini ve ona Rabbinden gelen şeyi duyduktan sonra risaletini ve haberini reddedip yalanlamasıdır. Kalpleriyle Rasulullah (s.a.s)’in yalancı olduğuna inananlar gibi...İbni Kayyım dedi ki:“Yalanlama küfrüne gelince: Rasulün yalancı olduğuna inanmaktır. Kafirlerin içinde bu tür küfür azdır. Çünkü Allah (c.c) rasullerini desteklemiş, onların davet ettiği şeyin doğruluğunu göstermesi, karşı çıkanların mazeretlerini yok etmesi için mucizeler ve deliller vermiştir.” (Medaricu’s-Salikiyn c: 1 s: 337)b) - Haberi yalanlamak: Bu küfür çeşidi insanın İslam dininde bilinmesi gerekli olan bir haberi yalanlamasıdır. Namazın, zekatın veya haccın farz olduğunu kabul etmeyen bir kişinin imanı olmadığına hükmedilir. Kelimei şehadet getirse bile...Aynı şekilde zinanın, sebebsiz adam öldürmenin, içkinin, hırsızlığın, faizin veya bunun gibi Allah (c.c) ve rasulünün haber verdiği ve dinde bilinmesi gerekli haram olan şeylerin haramlığını kabul etmemek küfürdür.Dinde bilinmesi gerekli olan şeylerden kasıt ise, genel bilgidir.Yani istisnasız bütün müslümanların bildiği, bilinmemesi mazeret olmayan bilgilerdir.mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-77656606308346210092007-10-11T18:43:00.000-07:002007-10-11T18:55:40.107-07:00Allah'ın Hükmü<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfwHwMWRPHdKoerZjab7U2aJzxE2xlJqQujKp0PkcYLJTVF5WERsl6Fjd64F22UQU8v1bynoYR7Gcg1E388AlP9VuB6pfeUWxW0DBV6Xsu0muStN3LQ_3BVonSkSVNCURXHrYc7Yay_X8/s1600-h/Allah"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfwHwMWRPHdKoerZjab7U2aJzxE2xlJqQujKp0PkcYLJTVF5WERsl6Fjd64F22UQU8v1bynoYR7Gcg1E388AlP9VuB6pfeUWxW0DBV6Xsu0muStN3LQ_3BVonSkSVNCURXHrYc7Yay_X8/s400/Allah'%C4%B1n+H%C3%BCkm%C3%BC-5.jpg" border="0" /></a><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg1fMJJgmbq6yMWmWqWE5o4mcckhBqAe0Eat_-na1LWG8AD5UwXLd87fnNFCW_AIrloalS9ej_gEn6I0-D4ikOIFBinJGND06dOyhB5omMAx1uunviRiqt8wmqF2hSbXD0vm5YFzykntMo/s1600-h/Allah"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg1fMJJgmbq6yMWmWqWE5o4mcckhBqAe0Eat_-na1LWG8AD5UwXLd87fnNFCW_AIrloalS9ej_gEn6I0-D4ikOIFBinJGND06dOyhB5omMAx1uunviRiqt8wmqF2hSbXD0vm5YFzykntMo/s400/Allah'%C4%B1n+H%C3%BCkm%C3%BC-6.jpg" border="0" /></a><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiCJBPCBQa_r26ahaQVFfPCnNc38HPGPbSj5lFpJdU_bJNmXIoFL3Qu06gmdX1AznmW_XyRZVEPqI60Cjg-qilO2m2BOc-E7igt8wzYh6jGoOnuep9rpnNtkJEwB0q_Ry0Q6CudXUa75wk/s1600-h/Allah"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiCJBPCBQa_r26ahaQVFfPCnNc38HPGPbSj5lFpJdU_bJNmXIoFL3Qu06gmdX1AznmW_XyRZVEPqI60Cjg-qilO2m2BOc-E7igt8wzYh6jGoOnuep9rpnNtkJEwB0q_Ry0Q6CudXUa75wk/s400/Allah'%C4%B1n+H%C3%BCkm%C3%BC-7.jpg" border="0" /></a><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSywhWJTmPm42BdzfZ85ivW7YK9pC3ohle4_W7MjVJaWi362KP2OR70_Sdu44DtpyEbcL5NTke-rwOgxc1EtoPDeu_Q-iP8ekJZZcgK5HOFuyAv3KtYLgcuSywuPdKaAdXUPQRuCdqwrE/s1600-h/Allah"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSywhWJTmPm42BdzfZ85ivW7YK9pC3ohle4_W7MjVJaWi362KP2OR70_Sdu44DtpyEbcL5NTke-rwOgxc1EtoPDeu_Q-iP8ekJZZcgK5HOFuyAv3KtYLgcuSywuPdKaAdXUPQRuCdqwrE/s400/Allah'%C4%B1n+H%C3%BCkm%C3%BC-8.jpg" border="0" /></a><br /><strong><span style="font-size:130%;color:#ff0000;">Yazıların üzerini tıklayın,yazı büyüsün.</span></strong>mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-34640425251042205682007-10-11T18:42:00.000-07:002007-10-11T18:53:51.620-07:00Allah'ın Hükmü<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiWHIhRNwg2VaOmRpbaE5qA-N7h4dr1z7pGI5wmSHxa3pKJp1veXVBEbd5k95fIqIs0rvqT9yyjfU58wHk_vHp6f49azYNH59GUAW2CIEWI1a-f2FG9AzPq27CWAaJPuVfEwLmQhMfxl08/s1600-h/Allah"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiWHIhRNwg2VaOmRpbaE5qA-N7h4dr1z7pGI5wmSHxa3pKJp1veXVBEbd5k95fIqIs0rvqT9yyjfU58wHk_vHp6f49azYNH59GUAW2CIEWI1a-f2FG9AzPq27CWAaJPuVfEwLmQhMfxl08/s400/Allah'%C4%B1n+H%C3%BCkm%C3%BC-3.jpg" border="0" /></a><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjwm-8KRXt1qAZm111FG7qe3TsFXDjmF_sThuqSSLzytva4IdXP9bjW9IuK9af-amdqROLHxN8umA0tMeXU7ap89ModW2WO2zfM5V3DFIW3QAeeWCKCbDMdvv9Cw-__7yqmDg1xVe3GQvY/s1600-h/Allah"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjwm-8KRXt1qAZm111FG7qe3TsFXDjmF_sThuqSSLzytva4IdXP9bjW9IuK9af-amdqROLHxN8umA0tMeXU7ap89ModW2WO2zfM5V3DFIW3QAeeWCKCbDMdvv9Cw-__7yqmDg1xVe3GQvY/s400/Allah'%C4%B1n+H%C3%BCkm%C3%BC-4.jpg" border="0" /></a><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjdS7rj2S_Qk2Dui9Kn276mTVSKm54ZsHqN2L7LLOioAsPXBrLOrdtnzb4BwkD-rp31kOKwqSISpaQNlIxAEP5BOPFpjTUMIVphQQ9zmZIyawLPsY-zfCKCQCHxya4nMaDBcnMqOpsZJnM/s1600-h/Allah"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjdS7rj2S_Qk2Dui9Kn276mTVSKm54ZsHqN2L7LLOioAsPXBrLOrdtnzb4BwkD-rp31kOKwqSISpaQNlIxAEP5BOPFpjTUMIVphQQ9zmZIyawLPsY-zfCKCQCHxya4nMaDBcnMqOpsZJnM/s400/Allah'%C4%B1n+H%C3%BCkm%C3%BC-9.jpg" border="0" /></a><br /><strong><span style="font-size:130%;color:#ff0000;">Yazıların üzerini tıklayın,yazı büyüsün.</span></strong>mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-66807976015612508122007-10-11T18:39:00.000-07:002007-10-11T18:54:40.268-07:00Allah'ın Hükmü<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgtO79CznXbjFL9IAJnvKWg6MC9Pr4EJGFPjYF7xqBRCnhfAqQ4UjMBsdlgQ2C0hXZ77P8tcAfy3c7ecEcgXwFEhhcyAjKJqZgGjaUH-ZvozUROVxJ4w081ZhRdYaB5ASj3l4PlKWDOvWk/s1600-h/Hıristiyanlar.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgtO79CznXbjFL9IAJnvKWg6MC9Pr4EJGFPjYF7xqBRCnhfAqQ4UjMBsdlgQ2C0hXZ77P8tcAfy3c7ecEcgXwFEhhcyAjKJqZgGjaUH-ZvozUROVxJ4w081ZhRdYaB5ASj3l4PlKWDOvWk/s400/H%C4%B1ristiyanlar.jpg" border="0" /></a><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQ6EZEyIwdkE43HwaV7uji6ytN34UYXd6auuo_PkPMwveCmBJQdlUFJDx9TTQ5v7kSnyeubUZDJBGSMFqMd2-IoGdVNjyznSu5YVziKZE1n0le23wGZILhNxWI0s03w3CFxntgbHzeVSY/s1600-h/Allahın+Hükmü.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQ6EZEyIwdkE43HwaV7uji6ytN34UYXd6auuo_PkPMwveCmBJQdlUFJDx9TTQ5v7kSnyeubUZDJBGSMFqMd2-IoGdVNjyznSu5YVziKZE1n0le23wGZILhNxWI0s03w3CFxntgbHzeVSY/s400/Allah%C4%B1n+H%C3%BCkm%C3%BC.jpg" border="0" /></a><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWgL7OzzdC2ZPdmBkX4ZEfWNsdGQdwJEiF9byd7f5muGsgBp-yEHtBacND45T3fH_qFrA9GU1ODW9Bv48mq9RD6vYSGVX9I_kOfpwkqVk1Jd70xfPPwUMGZb2cKVNXm2l3i6LLUP_kMfk/s1600-h/Allah"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWgL7OzzdC2ZPdmBkX4ZEfWNsdGQdwJEiF9byd7f5muGsgBp-yEHtBacND45T3fH_qFrA9GU1ODW9Bv48mq9RD6vYSGVX9I_kOfpwkqVk1Jd70xfPPwUMGZb2cKVNXm2l3i6LLUP_kMfk/s400/Allah'%C4%B1n+H%C3%BCkm%C3%BC-2.jpg" border="0" /></a><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh36k4-5dXIcI9RoUJruIauekkyeAQ-pHsiy73oaYh-QXA5brCOkFu_i_Hnvdlt4WSGrt6bMQKLWmWYwjXnPKslA1w-uNmnZtKcTuSG3agdmwrp3IVUG4x3UdehmpRyGexxpAQydNeXqdU/s1600-h/Allah"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh36k4-5dXIcI9RoUJruIauekkyeAQ-pHsiy73oaYh-QXA5brCOkFu_i_Hnvdlt4WSGrt6bMQKLWmWYwjXnPKslA1w-uNmnZtKcTuSG3agdmwrp3IVUG4x3UdehmpRyGexxpAQydNeXqdU/s400/Allah'%C4%B1n+H%C3%BCkm%C3%BC.jpg" border="0" /></a><br /><strong><span style="font-size:130%;color:#ff0000;">Yazıların üzerini tıklayın,yazı büyüsün.</span></strong>mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-88474153237021679512007-10-09T16:16:00.000-07:002007-10-11T18:57:56.398-07:00Huzur İslamdadır<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh7l8Tidqup2cO52OxOcOXoIpbJ_BmguzIq8fZsKspCnt6Xr4_7eZAovLj9DXgX5ItQQ-OKmj_-8V41e-v_83r4HeYhs_K0_KsPrU6U4pL570uTCYyGQWWYghCfjdu8DEQwJL-olb4hxL0/s1600-h/HÃKÃM.bmp"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5119487386381280402" style="CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh7l8Tidqup2cO52OxOcOXoIpbJ_BmguzIq8fZsKspCnt6Xr4_7eZAovLj9DXgX5ItQQ-OKmj_-8V41e-v_83r4HeYhs_K0_KsPrU6U4pL570uTCYyGQWWYghCfjdu8DEQwJL-olb4hxL0/s400/H%C3%9CK%C3%9CM.bmp" border="0" /></a><br /><div><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgotHe3KZbWq3WuMMwdoFtALjVWR2xxM4EFWQDuYWHghWudSIqJ-2NsDzCp4Z6DCetNZPZyPfd2uKlSXv9TNebUhe_7IMq_xAN0s0YX-Ra_5nHxSZeT9X59NnM69M8yNVNaIgJHNEC5Nac/s1600-h/PKK"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5119480669052429442" style="CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgotHe3KZbWq3WuMMwdoFtALjVWR2xxM4EFWQDuYWHghWudSIqJ-2NsDzCp4Z6DCetNZPZyPfd2uKlSXv9TNebUhe_7IMq_xAN0s0YX-Ra_5nHxSZeT9X59NnM69M8yNVNaIgJHNEC5Nac/s400/PKK'den+kurtulmak.bmp" border="0" /></a><br /><br /><div><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiTuhtGCQscxIwQzRXTmAVPpy_Fbe1_7H3-C-creWoT1k6Kj1cqjl4D0PC1HPJhekNbZ92Or2TyNPYAyqIhmj8heIx58wjcxKmn7QOcXlJrW1BdRhEVcuXd0wcCSpA9xYFwPPNgWL-_hGw/s1600-h/TaÄuta+Tapmayınız..bmp"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5119480334044980338" style="CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiTuhtGCQscxIwQzRXTmAVPpy_Fbe1_7H3-C-creWoT1k6Kj1cqjl4D0PC1HPJhekNbZ92Or2TyNPYAyqIhmj8heIx58wjcxKmn7QOcXlJrW1BdRhEVcuXd0wcCSpA9xYFwPPNgWL-_hGw/s400/Ta%C4%9Futa+Tapmay%C4%B1n%C4%B1z..bmp" border="0" /></a><br /><div><span style="font-size:130%;color:#ff0000;"><strong>Yazıların üzerini tıklayın,yazı büyüsün.</strong></span></div></div></div>mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2303206183949895533.post-79225234628889078982007-10-06T09:35:00.001-07:002007-10-06T09:35:34.756-07:00İSLAM ŞİRKE GİDEN YOLLARI KAPAR<br /><p><strong><span style="FONT-FAMILY: Arial">İSLAM ŞİRKE GİDEN YOLLARI KAPAR<br/></span></strong></p><br /><p style="TEXT-ALIGN: left"><span style="FONT-SIZE: 0.75em; FONT-FAMILY: Arial">İslâm, halis bir tevhid getirmiştir. Şirkin, büyük ve küçüğüyle savaşmıştır. Şiddetle, ondan sakındırmıştır. Bunun için çeşitli araçlar ortaya koymuştur. Şirk rüzgarlarının girdiği bütün kapılan kapamıştır. Bunlardan bazıları şunlardır:<br/><br/><strong>Peygamber'e Ta'zimde Aşırılık:</strong><br/><br/>Peygamber (s.a.s.) kendisine aşırı derecede ta'zimde bulunulmasını, saygı gösterilmesini nehy etmiştir. Şöyle buyurur: "Hristiyanların Meryem oğlu İsa'yı övdükleri gibi, beni övmeyin. Ben, bir kulum. Allah'ın kulu ve Rasûlüdür, deyin. (Müttefekun aleyh)<br/>Kur'an, O'nun kulluğunu, bu anlamı destekleyerek, O'nun yüce makamı olarak övmüştür: "Kuluna, içinde hiçbir eğrilik bulunmayan kitabı indiren Allah'a hamd olsun." (Kehf, 1) Diğer bir ayette; "Geceleyin kulunu (Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya) yürütenin şanı yücedir."(İsra, 3)Başka bir ayet:"Allah, kuluna vahy edeceğini vahy etti."( Necm, 4)<br/>Efendimiz (s.a.s.), kendi şahsında bu tür aşırılığa gidenleri gördüğü ve duyduğu zaman, bunu söyleyeni veya yapanı men eder, hak ve doğru olanı gösterirdi.<br/>İyi bir senedle Ebu Davud Abdullah b. Şehiyr (r.a.)'den rivayet etmiştir. Beni Amir heyetiyle Peygamber'e (s.a.s.) gelmiştim. Sen Efendimizsin, dedik. Efendi, Allah'tır, buyurdu. Enes (r.a.) rivayet etmiştir: Bazı insanlar şöyle dedi: Ey Allah'ın elçisi, ey hayırlımız, ey hayırlımızın oğlu, ey efendimiz, ey efendimizin oğlu! Şöyle buyurdu: Ey insanlar! Sözlerinize dikkat edin. Şeytan sizi aldatmasın. Ben, Allah'ın kulu ve Resûlüyüm. Allah'ın bana verdiği makamın üzerine çıkarılmayı sevmem.(Nesei)Bir adam, O'na, Allah ve sen dilerse (dilediğinde) deyince, beni, Allah'a ortak mı koşuyorsun? Sadece, Allah dilerse de." (Nesei)</span></p><br /><p style="TEXT-ALIGN: left"><span style="FONT-SIZE: 0.75em; FONT-FAMILY: Arial, Helvetica, sans-serif"><strong>Salih İnsanlar Hakkında Aşırılık:</strong></span></p><br /><p style="TEXT-ALIGN: left"><span style="FONT-SIZE: 0.75em; FONT-FAMILY: Arial, Helvetica, sans-serif">İslâm'ın nehy ettiği, sakındırdığı şeylerden biri de salihler hakkında aşın gitmektir. Mesih (a.s.) hakkında bazıları o kadar aşırı gittiler ki; O'nu Allah'ın oğlu, üçün üçüncüsü yaptılar. Bazıları ise, Allah, Meryem oğlu İsa'dır, dediler. Bazıları da, bilginleri ve din adamları hakkında aşırılığa gittiler. Allah'ı bırakıp onları rab edindiler. Bundan dolayı, Allah ehl-i kitabı aşırılıktan sakındırdı, takbih etti: "Ey kitab ehli! Dininizde aşırılık etmeyin. Allah hakkında sadece gerçeği söyleyin."(Nisa, 171)"Ey kitab ehli! Haksız yere dininizde aşırılık etmeyin. Daha önce sapıtan, çoğunu saptıran ve doğru yoldan ayrılan bir milletin heveslerine uymayın, de."(Maide, 77)<br/>Yeryüzünde ilk şirke düşen millet, Nuh (a.s.)'un milletidir. Bunun nedeni, salih insanlara olan aşın saygı ve sevgileridir. Sahih-i Buhari'de, tanrıları Ved, Süva, Yağus, Yeuk ve Nesr ile ilgili İbn-i Abbas'tan şöyle rivayet edilmiştir: Bunlar, Nuh (a.s.)'un milletinden bazı salihlerin isimleridir. Öldüklerinde şeytan onlara şöyle dedi: Onların oturdukları yerlere, onların putlarını ve heykellerini yapın. İsimleriyle isimlendirin. Ve böyle yaptılar. Fakat ibadet edilmedi. Ne zamanki onlar öldü ve bu unutuldu. Sonraki nesiller onlara ibadet etmeye başladı.<br/>Seleften bazısı şöyle demiştir: Öldükleri zaman halk, kabirlerini terk etmedi. Heykellerini yaptılar. Belki bir zaman sonra da ibadet etmeye başladılar.<br/>Buradan anlıyoruz ki, bazı müslümanların Allah'ın salih ve veli kullarına, özellikle türbe ve kabirleri bulunanlar hakkındaki aşırılıkları onları şirke götürebilir. Onlara adakta bulunmak, onlar için kurban kesmek, onlardan yardım dilemek, Allah'tan başkası adına yemin v.b. şeyler, bu babtandır. Onların evrende, sebeplerin ardında, doğa kanunlarında bir gücü ve etkisi olduğuna inanmak ise, insanı büyük şirke götürür. Allah'ın dışında veya Allah'la birlikte bir şeye dua etmek büyük bir günah, derin bir sapıklıktır.<br/><br/><strong>Kabirlere Tazim:</strong><br/><br/>İslâm'ın kesin bir şekilde sakındırdığı şeylerden biri de başta peygamber ve salihlerin kabirleri olmak üzere; kabirlere ta'zimde bulunmaktır. Bundan dolayı kabirlerde ta'zime yol açan bazı şeyler yasaklanmıştır.</span></p><br /><p><span style="FONT-SIZE: 0.75em; FONT-FAMILY: Arial, Helvetica, sans-serif"><strong>Onları Mescid Edinmek:</strong></span></p><br /><p><span style="FONT-SIZE: 0.75em; FONT-FAMILY: Arial, Helvetica, sans-serif">Müslim'in Sahih'inde rivayet ettiğine göre, Efendimiz (s.a.s.) ölmeden beş gün önce, şöyle buyurmuştur: Dikkat edin! sizden öncekiler, peygamberlerinin kabirlerini mescid ediniyorlardı. Dikkat edin! Kabirleri mescid edinmeyin. Sizi bundan nehy ediyorum.<br/>Hz. Aişe ve İbn-i Abbas'tan rivayet edilmiştir: Peygamber (s.a.s.) son anlarında yüzüne bir kumaş parçası koyuyordu. Sıkılınca bunu bıraktı. Şöyle buyurdu: "Yahudi ve hristiyanlara lanet olsun! Peygamberlerin kabirlerini mescid edindiler. (Onların yaptıklarından sakındırıyordu)"(Müttefekun aleyh)</span></p><br /><p><span style="FONT-SIZE: 0.75em; FONT-FAMILY: Arial, Helvetica, sans-serif"><strong>Kabirlere Doğru Namaz Kılmak:</strong></span></p><br /><p style="TEXT-ALIGN: left"><span style="FONT-SIZE: 0.75em; FONT-FAMILY: Arial, Helvetica, sans-serif">Bir hadiste şöyle buyurulur: "Kabirlerin üzerine oturmayın. Onlara doğru namaz kılmayın."(Müslim)Yani, kabirleri kıble yönünde yapmayın.<br/><br/><strong>Kabirlerin ışıklandırılması, Kandil Yakılması</strong>:<br/><br/>Hadis: Kabirleri ziyaret edenlere, üzerlerine mescid inşa edenlere, kandil yakanlara Allah lanet etsin.<br/><strong><br/>Kabirlere Kubbe Yapılması, Kireçlenmesi:</strong><br/><br/>Müslim, Cabir'den (r.a.) rivayet etmiştir: Efendimiz (s.a.s.) kabirlerin kireçlenmesini, üzerinde oturulmasını, bina yapılmasını yasaklamıştır.<br/><br/><strong>Üzerine Yazı Yazmak:</strong><br/><br/>Cabir'den (r.a.):Efendimiz (s.a.s.), kabirlerin kireçlenmesini üzerine yazı yazılmasını yasaklamıştır.(Ebu Davud, Tirmizi.)<br/><br/><strong>Yükseltilmesi</strong>:<br/><br/>Hz. Ali'den rivayet edilmiştir. "Efendimiz (s.a.s.) ona (Ali'ye) kabrin kendisinden başka, hiçbir yüksekliği bırakmamasını (yani yükseklikleri yok etmesini) emretti. "(Ebu Davud, Tirmizi.)<br/>Ebu Davud'un Sünen'inde rivayet edildiğine göre, toprağın üzerine, taş, tuğla v.b. şeyler eklenmesini yasaklamıştır. Bundan dolayı, selef, kabirlerine tuğla konulmasını kerih görüyordu.<br/><br/><strong>Kabirleri Bayram Yerine Çevirme:</strong><br/><br/>Ebu Davud, Ebu Hureyre'den merfu olarak rivayet etmiştir. "Evlerinizi kabre, kabirlerinizi de bayram yerine çevirmeyin. Bana salât ve selâm getirin. Nerede olursanız olun, salâtınız bana ulaşır."<br/>Ebu Ya'la senediyle, Ali b. el-Hüseyn'den rivayet etmiştir: Peygamberin (s.a.s.) kabrinin yakınındaki aralığa gelen bir adam gördü. Oraya girip dua ediyordu. Onu bundan nehyetti. Size babamdan, onun da dedemden, onun da Rasulullah'tan duyduğu şeyi size haber vereyim mi? dedi. Şöyle buyurdu: Kabrimi bayram yerine, evlerinizi de kabre çevirmeyin. Nerede olursanız olun, selâmınız bana ulaşır. "Kabri bayram yerine çevirmenin" anlamı, orada toplanmak ve oturmaktır.<br/>Rasulullah'ın (s.a.s.) kabri, yeryüzündeki kabirlerin en faziletlisidir. Eğer O, kabrini bayram yerine dönüştürmeyi yasaklıyorsa, kimin olursa olsun, diğer kabirlerin yasaklanması daha evladır, mantıklıdır.O'na salât ve selâmda bulunmak yeterlidir. İnsan nerede olursa olsun salât ve selâm O'na ulaşır.<br/><strong><br/><span style="COLOR: #000000">Sakındırmadaki Hikmet:<br/></span></strong><br/>İslâm'ın, kabirlere yapılan tazimi yasaklamasındaki hikmet, Nuh kavminde ve bugün de gördüğümüz, büyük ve küçük şirke giden yolları kapamaktır. Salihlerin kabirlerine aşırı ihtimamları, onları putlara tapmaya götürmüştür. Bundan dolayı, Efendimiz buyurmuştur: "Ey Allah'ım! Kabrimi ibadet edilen bir put haline getirme. Peygamberlerinin kabirlerini mescid edinen kavme Allah'ın gazabı artar. "(Malik)<br/>Dinine tutkun her müslümana üzüntü veren şey, Rasulullah'ın (s.a.s.) sakındırdığı hususların bugün toplumun çoğu kesiminde bulunuyor olmasıdır. Salihlerin kabirlerini bayram yerine çevirdiler, onları yükselttiler, süslediler. Bunlara ta'zim ve adakta bulundular, Kabe gibi çevresini tavaf ettiler, Hacer-i Esved gibi bunlara selâma durdular. Duvarlarını genişlettiler. Onların kimi secde etmekte, kimi de toprağına yüz sürmektedir. Korkuyla onlardan medet umarlar, onlardan borçlarının ödenmesini, zorluklarının giderilmesini, yardım elinin uzatılmasını isterler. Kimi isteklerini yazılı olarak ölüye sunar. Bu, apaçık şirktir. Vela havle vela kuvvete illa billah!</span></p><br /><p><span style="FONT-SIZE: 0.75em; FONT-FAMILY: Arial, Helvetica, sans-serif"><strong>Ağaç, Taş vb. Şeylerden Hayır Ummak:</strong></span></p><br /><p><span style="FONT-SIZE: 0.75em; FONT-FAMILY: Arial, Helvetica, sans-serif">Peygamberin (s.a.s.) savaş açtığı şirk türlerinden biri de budur. Orayı tavaf edenin, dokunanın, ziyaret edenin, oturanın özel bir sır ve berekete ulaşacağına inanmaktır. Bu, devamlı yapıldığında insanı şirke götürecek bir şeydir. Arapların büyük putları, ya Lat gibi kayadan, ya Uzza gibi ağaçtan, ya da Menat gibi taştandı. Bunun için Nebi (s.a.s.) bundan sakındırdı veya uyardı.<br/>Tirmizi, Ebu Vakıd Elleysi'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir. Rasûlullah'la (s.a.s) Huneyn savaşına gitmiştik. Yeni müslümandık. Müşriklerin, Zat-ı En-vat adı verilen çevresinde toplandıkları, silahlarını astıkları bir ağaçları vardı. Bunun yanından geçerken; Ey Allah'ın Rasûlü dedik, onlarınki gibi bize bir zat-ı envat yap. Allah Rasûlü buyurdu: Allah'u Ekber! İşte bu, sünnetullahtır. Nefsimin elinde bulunduğu Allah'a yemin ederim ki, Benî İsrail'in Musa'ya dediğini dediniz: "Onların tanrıları gibi bize bir tanrı yap. Şüphesiz, sizden öncekilerin yolundan gideceksiniz."(Tirmizi.)<br/>Görünen o ki, onlar sadece, bu ağaçtan hayır ummayı ve silahlarını asmak istiyorlardı. Efendimiz'in (s.a.s.) onlara bu uyarısı, şirke giden yolu kapamak içindi.<br/>Esef verici olan şey, müslümanların çoğunun Allah Rasûlünün yolundan ayrılmış, kendilerinden öncekilerin yoluna uymuş olmalarıdır. Hayır umdukları putlar, heykeller edinmişlerdir. Onlara dokunmakta, onların yanında dua etmekte, onları vesile kılmakta, müşriklerin putlara olan sevgisi gibi bir sevgiyle onları sevmektedirler. Bugün müslümanların topraklarında, Efendimiz'in (s.a.s.) sakındırdığı zat-ı envatlar vardır.<br/>Müslümanlara, yöneticilere ve özellikle alimlere bu konuda üzerlerine düşen,kötülüğü ortadan kaldırmalarıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) nasıl Hz. Ali'yi (r.a.) gönderip yüksek kabirleri yıkmasını, yerle bir etmesini emretmişse, bu yolu izleyerek ağaç, direk, kabir, odun, taş v.b. şeylerden mamul putları yıkmaları ve yok etmeleri gerekmektedir.<br/>Sahih-i Müslim'de, Ebu'l Hayyac el-Esedî'den rivayet edilmiştir. Bana, Ali (r.a.) şöyle dedi: "Seni, beni Allah'ın Rasûlü'nün gönderdiği şeyle, bütün putları ve yüksek kabirleri düzleme emriyle, göndereyim mi?"<br/>İmam Ebu Bekir el-Tartusî der ki: Hz. Ömer'e, insanların, sahabenin Rasûlullah'a biat ettiği ağacın altına gittiği, orada namaz kıldıkları haberi gelince, müslümanların fitneye düşeceği korkusuyla ağacı kestirdi.<br/>Hz. Ömer'in, Kur'an'da zikredilen ve sahabenin Rasûlullah'a (s.a.s.) altında biat ettiği ağaca uyguladığı hüküm buysa, bunun dışındaki fitneyi artıran, bela ve musibeti çoğaltan putlara uygulanacak hüküm ne olacaktır?<br/>İmam Tartusi şöyle der: Bakın, Allah size rahmet etsin, nerede insanların gittikleri, tazimde bulundukları, şifa ve iyilik bekledikleri, çaput ve bez bağladıkları birini görürseniz, o zat-ı envattır, kesin.<br/>Müberrir b. Süveyd'den: Şöyle diyor: Mekke'ye giderken, Ömer b. Hattab'la sabah namazını kıldım. Namazda Fil ve Kureyş surelerini okudu. Sonra insanların etrafa dağıldıklarını görünce, nereye gittiklerini sordu. Ey müminlerin emiri! Şurada, Allah Rasûlü'nün namaz kıldığı bir mescid var. Orada namaz kılıyorlar, denildi. Sizden öncekiler, bu .tür şeylerden dolayı helak oldular. Peygamberlerinden kalan şeylere sahip çıkıyorlardı. onları kilise ve havraya çevirdiler. Kim namaz vaktinde bu mescidlere kavuşursa namazını kılsın, namaz vakti girmemişse yoluna devam etsin, namaz kılmak için beklemesin."<br/>İşte bu Hz. Ömer'in fıkhıdır, İslâm akidesine olan ihtimamından, aşırılığa ve sapıklığa düşecekleri korkusundandır.</span></p><br /><p style="TEXT-ALIGN: center"><span style="FONT-SIZE: 0.75em; FONT-FAMILY: Arial, Helvetica, sans-serif"><strong>Şirke Düşüren Lafızlar</strong></span></p><br /><p><span style="FONT-SIZE: 0.75em; FONT-FAMILY: Arial, Helvetica, sans-serif">Efendimiz'in (s.a.s.) sakındırdığı şeylerden biri de, içinde şirke düşme korkusu ve Allah'a karşı edebe zarar veren lafızlardır. Bu, tevhidi korumak içindir. O şöyle diyen gibi: Allah ve falan dilerse, Allah ve başkanın veya halkın adıyla. Nebi'nin (s.a.s.) kendisi için, bu tür şey söyleyeni inkar ettiğini daha önce gördük. Huzeyfe (r.a.) O'ndan şöyle rivayet etmiştir: "Allah ve falan dilerse, demeyin. Şöyle deyin: Allah dilerse, sonra da falan dilerse.<br/>(Ebu Davud.)<br/>Başka bir söz de şudur: Allah ve falan olmasaydı, veya Allah'a ve sana güveniyorum. İbn-i Abbas (r.a.) der ki: "Allah'a eşler koşmayın'-(Bakara, 22)ayetindeki "endad" şirktir. Bu, karanlık gecede, siyah kaya üzerindeki karıncanın yürüyüşünden daha gizlidir.<br/>Bu tür sözlerden bazıları şunlardır: Allah'a, ey falan hayatına ve hayatıma yemin olsun, onun köpekleri olmasaydı hırsızlar gelmişti. İnsanın arkadaşına, Allah ve sen dilersen, demesi; şu ve falan olmasaydı... Bütün bunlar şirktir.' (İbn-Ebi Hatim)<br/>Allah'ın (c.c.) isimleriyle veya ondan başkasının layık olmadığı şeyle isimlendirmek: Ebu Davud'un, Ebu Şurayh'tan rivayet ettiğine göre, onun Ebu'l-Hakem diye künyesi vardı. Peygamber (s.a.s.) ona şöyle dedi: Hakem yalnızca Allah'tır. Ve hüküm O'na aittir. Sonra, en büyük oğluyla, Şurayh ile künyelendi.<br/>Sahih bir hadiste Ebu Hureyre'nin Peygamberden rivayet ettiğine göre: Allah katındaki en kötü insan melikü'l-emlak (mülklerin sahibi) olarak adlandırılandır. Allah'tan (c.c.) başka melik yoktur. Süfyan b. Uyeyne, acemlerin kullandığı şehinşah da aynı konumdadır, demiştir. Çünkü, aynı anlama gelmektedir. Bir rivayette, kıyamet günü Allah katında en çok gazaba uğrayacak kişi, bu tür biridir.<br/>İnsanın, Allah'tan başka bir mabudun adıyla isimlendirilmesidir. Abdulkabe, Abdunnebi, Abdulhuseyn, Abdulmesih v.b. gibi. İbn-i Hazm, Abdulmuttalib'in dışında bu tür isimlendirmenin haram olduğunu nakletmiştir.<br/>İnsanın başına gelen zorluk ve darlık anlarında zamana sövmektir. Zamana sövmek, bir tür Allah'a şikayette bulunmak, O'na kızmaktır. İşleri evirip çeviren O'dur. Geceyi, gündüzü düzenleyen O'dur. Evrende bütün olup biteni O yapar. Bundan dolayı, sahih bir hadiste şöyle denmektedir: "Allah (c.c.) şöyle buyurur: Adem oğlu zamana sövmekle bana eziyet eder. Çünkü zaman benim. Geceyi ve gündüzü ben düzenlerim."</span></p><br /><p style="TEXT-ALIGN: center"><span style="FONT-SIZE: 0.75em; FONT-FAMILY: Arial, Helvetica, sans-serif"><strong>TEVHİDİN HAYATA ETKİLERİ</strong></span></p><br /><p><span style="FONT-SIZE: 0.75em; FONT-FAMILY: Arial, Helvetica, sans-serif">Şirkin kirlerinden arınmış tevhid, birey hayatında veya bunun üzerine kurulduğu bir ümmetin hayatında en olgun meyvelerini verir. Hayatta en yararlı sonuçlan doğurur. İşte bunlardan bazıları:</span></p><br /><p style="TEXT-ALIGN: left"><span style="FONT-SIZE: 0.75em; FONT-FAMILY: Arial, Helvetica, sans-serif"><strong>İnsanın Hürriyete Kavuşması:</strong></span></p><br /><p style="TEXT-ALIGN: left"><span style="FONT-SIZE: 0.75em; FONT-FAMILY: Arial, Helvetica, sans-serif">Şirk, bütün çeşit ve görüntüleriyle, insanın alçaltılmasından başka bir şey değildir. Çünkü, o, yaratılanlara boyun eğmeyi, yaratılan hiçbir şeyi yaratamayan, kendilerine bile bir yaran olmayan, öldürme, yaşatma ve diriltmeye gücü yetmeyen insan ve eşyalara ibadeti gerektirir.<br/>Tevhid ise; gerçekten insanı yaratan Rabbinden başkasına ibadet etmekten, aklını hurafe ve vehimlerden kurtarır. Tevhid, insanın firavunların, rablerin, Allah'a karşı ilahlık iddiasında bulunanların sultasından kurtulması, sadece Allah'a boyun eğmesi, tevazu göstermesi, teslim olmasıdır.<br/>Bunun için şirkin önderleri ve cahiliyenin muhafızları genel olarak peygamberlerin davetine, özellikle Rasûlullah'ın davetine karşı çıkmışlardır. Çünkü onlar, Lailahe illallah'ın anlamının insan özgürlüğünün bir anlatımı; bütün zorbaların, sahte ilahlık koltuklarından indirilmesi, müminlerin hayatının yüceltilmesi ve Allah'tan başkasına boyun eğmeme olduğunu biliyorlardı.</span></p><br /><p style="TEXT-ALIGN: left"><span style="FONT-SIZE: 0.75em; FONT-FAMILY: Arial, Helvetica, sans-serif"><strong>Dengeli Bir Kişiliğin Oluşması:</strong></span></p><br /><p><span style="FONT-SIZE: 0.75em; FONT-FAMILY: Arial, Helvetica, sans-serif">Tevhid, hayatta yönü belli, amacı net, yolu çizilmiş olan dengeli bir kişiliğin oluşmasına yardım eder. Onun için yalnız ve toplu durumda, sevinçli ve üzüntülü anında kendisine dua ettiği, onu razı edecek, küçük ya da büyük amellerde bulunduğu yalnızca tek bir ilah vardır. Kalbini çeşitli tanrılara taksim eden, hayatını mabudlara dağıtan, bazen Allah'a bazen de putlara, bir vakit şu puta başka bir vakitte diğer puta yönelen müşriğin halinden farklı bir durumdur bu.<br/>Bundan dolayı Yusuf (a.s.) şöyle diyor: "Ey zindan arkadaşlarım! Ayrı ayrı bir sürü sahte rabler mi iyidir, yoksa her şeyden üstün tek Allah mı?"(Yusuf, 39) Başka bir ayet: "Allah geçimsiz efendileri olan bir adamla,yalnız bir kişiye bağlı olan bir adamı misal olarak verir.( Zümer, 29)<br/>Müminin misali, bir tek efendisi olan ve onu neyin razı ettiğini ve neyin kızdırdığım bilen, onu razı eden şeyin yanında duran ve bununla yetinen köle gibidir. Müşriğin misali ise, birçok efendisi olan köle gibidir. Biri doğuya yöneltir, diğeri ise batıya. Biri onu sağa çevirirken, diğeri sola çevirmeye çalışır. Onlar birbirleriyle çelişen ortaklardır. O, onların arasında ufalanır, dağılır. Ne sebat vardır, ne de karar.</span></p><br /><p style="TEXT-ALIGN: center"><span style="FONT-SIZE: 0.75em; FONT-FAMILY: Arial, Helvetica, sans-serif"><strong>Tevhid, İnsanın Güvenliğinin Kaynağıdır.</strong></span></p><br /><p style="TEXT-ALIGN: left"><span style="FONT-SIZE: 0.75em; FONT-FAMILY: Arial, Helvetica, sans-serif">Tevhid, insanın nefsini güvenle doldurur. Şirk ehlinin içinde bulunduğu korkulardan uzaklaştırır. Rızık, ölüm, nefs, çoluk çocuk, cin, ölüm, ölümden sonraki hayat v.b. korkulara giden yolu kapar.<br/>Muvahhid mümin, Allah'tan başka hiçbir şeyden korkmaz. Bundan dolayı, insanlar korktuğu zaman onu korkar göremezsin. İnsanlar endişelendiğinde onu güven içinde; heyecanlandıklarında onu sükun içinde bulursun. Bu konuda Kur'an, İbrahim'in (a.s.) müşrik kavmîyle olan konuşmasını zikreder. Onu, batıl tanrı ve putlarıyla korkutmaya çalıştıklarında, onları hayrete düşürecek bir şekilde şöyle karşılık veriyor: "Allah'a ortak koştuklarınızdan nasıl korkarım? Oysa siz, Allah'ın hakkında size bir delil indirmediği bir şeyi O'na ortak koşmaktan korkmuyorsunuz. İki taraftan hangisine güvenmek daha gereklidir, bir bilseniz."(Enam, 81)Sonra Cenab-ı Allah hangi topluluğun güven içinde bulunmaya hakkı bulunduğunu haber verir: "İşte güven, onlara, inanıp imanlarına zulüm (şirk) karıştırmayanlaradır. Onlar hidayete erenlerdir."(Enam, 82.)<br/>Bu emniyet, polisin korumasından değil, insanın içinden kaynaklanmaktadır. Bu dünya emniyetidir, güvenidir. Ahiretteki ise daha büyük, daha kalıcıdır. Çünkü onlar, Allah için ihlasla yapmışlardır. Tevhid akidesine şirk bulaştırmamışlardır.<br/>Buharı İbn-i Mesud'dan (r.a.) rivayet etmiştir: "Onlar inanıp imanlarına zulüm karıştırmayanlardır" ayeti indiğinde, ey Allah'ın Rasûlü, hangimiz kendisine zulmetmez, dendi. Sizin anladığınız gibi değil, buyurdu. Lokmanın oğluna söylediğini duymadınız mı? "Ey oğulcuğum, Allah'a ortak (şirk) koşma. Şirk büyük bir zulümdür."(Lokman, 13.)<br/>"İmanlarına zulüm karıştırmadılar ın" anlamı, "onlar dinlerini ihlasla Allah'a tahsis ettiler; tevhidi düşüncelerini şirkle pisletmediler"dir.<br/></span></p><br /><p style="TEXT-ALIGN: center"><span style="FONT-SIZE: 0.75em; FONT-FAMILY: Arial, Helvetica, sans-serif"><strong>Tevhid, Psikolojik Kuvvetin Kaynağıdır</strong><br/></span></p><br /><p style="TEXT-ALIGN: left"><span style="FONT-SIZE: 0.75em; FONT-FAMILY: Arial, Helvetica, sans-serif">Tevhid, sahibine psikolojik bir kuvvet verir. Nefsi, Allah'a umut, güven, tevekkül, kazasına boyun eğmek, musibetlere karşı sabır, yaratıklardan müstağni olmakla dolar. O, olaylardan etkilenmeyen, felaketler karşısında sarsılmayan bir dağdır.<br/>Başına her ne bela gelirse, her ne zorlukla yüz-yüze gelirse gelsin, yaratıcısına sığınır. Kalbiyle O'na yönelir. O'ndan ister, O'ndan yardım bekler, O'na dayanır, zararın telafisinde, hayrın gelmesinde, O'ndan başkasından bir şey beklemez. O'ndan başkasına niyaz ederek, dua ederek yardım dilemez.<br/>Peygamber'in (s.a.s.) İbn-i Abbas'a (r.a.) şu sözü, şiarıdır: "İstediğin zaman Allah'tan iste. Yardım dilediğinde Allah'tan dile. Allah şöyle buyurur: "Allah, sana bir sıkıntı verirse, onu O'ndan başkası gideremez. Sana bir iyilik dilerse, O'nun nimetini engelleyecek yoktur. O'nu kullarından dilediğine verir. O, bağışlayandır, merhametlidir." (Yunus, 107.)<br/>Hud (a.s.)'ı, kavmi putları ile korkutmaya yeltendiğinde ne dediğini duymadın mı? "Doğrusu ben Allah'ı şahid tutuyorum. Siz de şahid olun ki, ben O'nu bırakıp koştuğunuz ortaklardan uzağım. Hepiniz bana tuzak kurun ve ertelemeyin. Ben, yalnızca benim de sizin de Rabbiniz olan Allah'a tevekkül ederim. Hiçbir canlı yoktur ki Allah ona el koymamış olsun. Rabbim elbette doğru yoldadır. "(Hud, 54-56.)<br/>Kuvvetli bir mantığı içeren bu ayet güvenli bir nefis, kararlı bir azim, gevşemeyen ve boyun eğmeyen bir iman, korku ve zayıflık tanımayan bir ruhtan bahsediyor. Çünkü o, gücünü Allah'a tevekkülden alıyor: "Kim Allah'a tevekkül ederse, bilsin ki, Allah güçlüdür, hakimdir."(Enfal, 49.)</span></p><br /><p style="TEXT-ALIGN: center"><span style="FONT-SIZE: 0.75em; FONT-FAMILY: Arial, Helvetica, sans-serif"><strong>Tevhid, Kardeşliğin ve Eşitliğin Temelidir</strong></span></p><br /><p><span style="FONT-SIZE: 0.75em; FONT-FAMILY: Arial, Helvetica, sans-serif">Tevhid, insanın özgürlüğünün, izzet ve şerefinin korunmasında bir temel olduğu gibi; insanî kardeşliğin, beşerî eşitliğin de temelidir. Çünkü, kardeşlik ve eşitlik, kimileri kimilerin rableri olduğunda insan hayatında gerçekleşmez. Ama hepsi Allah'ın kullan olursa, işte bu, insanlar arasındaki eşitliğin ve kardeşliğin temeli olur. Bunun için, Rasulullah'ın yeryüzü krallarına, ülke başkanlarına daveti şu ayet ile idi: "Ancak Allah'a ibadet etmek, O'na bir şeyi ortak koşmamak Allah'ı bırakıp birbirimizi rabler olarak benimsememek üzere, bizimle sizin aranızda ortak bir söze gelin."(Al-i İmran, 64.)<br/>Efendimiz'in (s.a.s.) namazların ardından yaptığı muhteşem dualardan birkaç örnek:<br/>"Ey Allah'ım! Rabbimiz, her şeyin Rabbi ve sahibi! Senin tek olduğuna, ortağın bulunmadığına şehadet ederim."<br/>"Ey Allah'ım! Rabbimiz, her şeyin Rabbi ve sahibi! Muhammed'in kulun ve Rasûlün olduğuna şehadet ederim."<br/>"Ey Allah'ım! Rabbimiz, her şeyin Rabbi ve sahibi! Kulların hepsinin kardeş olduğuna şehadet ederim."<br/>Peygamber'den (s.a.s.) rivayet edilen bu üç şehadet birbiriyle bağlantılıdır. Genel anlamdaki, insanî kardeşliğe şehadet -kulların hepsi kardeştir- ilk iki şehadete bağlıdır. Uluhiyyette Allah Teâlâ'nın tek olması, ortağının bulunmaması, onunla birlikte rablerin bulunmaması, O'ndan başkasının tevazu ve ibadete layık olmamasıdır. Muhammed (s.a.s.)'in kulluğu, Allah (c.c.)'dan tebliğde bulunması O'nun (Muhammed -s.a.s.-'in) ilahlığıyla ilgili bütün şüphe ve korkuları kaldırıyor. O, ilah değildir. O, Allah'ın oğlu da değildir. Hristiyanların Mesih (a.s.) hakkında zannettikleri gibi, üçün üçüncüsü de değildir.<br/>Bu iki hakikat, uluhiyyetin yalnızca Allah'a ait oluşu ve başta Muhammed (s.a.s.) olmak üzere; bütün insanların O'nun kulu oluşu, üçüncü bir hakikati zorunlu kılar: Allah (c.c.)'ın kulları eşittir ve kardeştir. Milletin, rengin, soyun bir üstünlüğü yoktur: "Allah katında en değerli olanınız, takvaca en üstün olanınızdır."(Hucurat, 13.)</span></p><br />mehmet selim polathttp://www.blogger.com/profile/02175365162837218909noreply@blogger.com0